| Bunu senin de duymanı neden istediğimi görüyorsun, Sam. | Open Subtitles | الآن يمكنك أن ترى لماذا أردتك أن تسمع ذلك يا سام |
| Selam oğlum. Bak, üzgünüm. Bunu duymanı istemezdik. | Open Subtitles | بني، انظر، أنا آسف، لم نريدك أن تسمع هذا |
| İyi haberi ilk olarak senin duymanı istedim. | Open Subtitles | أريدُك لِكي تَكُونَ أول واحد تسمع الاخبار السعيدة |
| Ulaşılamayacak ve senden yaşlı biriyle ilişkiye girmenin keyfi bazen gerçekleri duymanı sağlayabilir. | Open Subtitles | المسلي هو التورط مع شخص غير متاح و أكبر قليلاً في بعض الأحيان تودين أن تسمعي ما الذي يجري حقاً |
| Ulaşılamayacak ve senden yaşlı biriyle ilişkiye girmenin keyfi bazen gerçekleri duymanı sağlayabilir. | Open Subtitles | المسلي هو التورط مع شخص غير متاح و أكبر قليلاً في بعض الأحيان تودين أن تسمعي ما الذي يجري حقاً |
| Beni affetmeni beklemiyorum... hiç... ama bunları duymanı istedim. | Open Subtitles | انا لا اتوقع ان تغفر لى ابدا ولكن انا اردت ان تسمعها |
| Kızlarla birlikte hane kurallarını tekrar edeceğiz ve senin de duymanı istiyorum. | Open Subtitles | سأستعرض قوانين المنزل مع الفتيات، وأريدك أن تسمعيها. |
| Olivia, Kevin'la benim, duymanı istediğimiz birşey var. | Open Subtitles | أوليفيا هناك شيء نرغب أنا و كيفن أن تسمعيه |
| Yani, seni romantik hissettiren bir kız ve aynı zamanda güzel bir müzik duymanı sağlayan birisi. | Open Subtitles | أقصد, فتاة تجعلك تشعر بالرومانسية و تجعلك أيضاً تسمع موسيقى حلوة |
| Bir şeyleri duymaktan konuştuğumuzdan bir şey duymanı istiyoruz. | Open Subtitles | بالحديث عن سماع الأشياء أريدك أن تسمع شيء |
| Ama öncelikle insanların ne söylediğini duymanı istiyorum. | Open Subtitles | ولكن بدايةً أريد منك ان تسمع ما يقوله الناس. |
| Benden duymanı istedim çünkü onu ne kadar takdir ettiğini seçim kampanyasındaki desteğinin senin için ne kadar önemli olduğunu ve liberaller kelleni isterken sana ne kadar iyi davrandığını biliyorum. | Open Subtitles | أردت أن تسمع الخبر مني، لأنني أعرف كم تحترمه، وكم عنى لك دعمه خلال الحملة الانتخابية، |
| Sesimi duymanı istiyorlar, tek bildiğim bu. | Open Subtitles | إنهم يريدونكِ أن تسمع صوتي، هذا جُل ما أعرفه. |
| Neyin gerçek olduğunu duymanı istiyorum. | Open Subtitles | هذه الحقيقة. أريدك أن تسمع ما هي الحقيقة. |
| Arkadaşlığımızın hatırına, ilk benden duymanı istedim. | Open Subtitles | وأردت أن تسمع الخبر مني أولاً بدافع الإحترام لصداقتنا. |
| Bunu benden duymanı gerçekten istemezdim, ama çok ısrar ettiğin için... | Open Subtitles | انا لم أرغب حقا ان تسمعي بذلك مني لكن بما أنك تصرين |
| Umarım bu kulağına daha gelmemiştir çünkü bunu benden duymanı istiyorum. | Open Subtitles | أمل فعلاً بأنك لم تسمعي بهذا بعد لأني أريد أن أكون الشخص الذي يخبرك |
| Bunu benden duymanı istedim, ama biri sorarsa, böyle bir konuşma asla olmadı. | Open Subtitles | اردتك ان تسمعي هذا مني، لكن إن سألك اي شخص هذا الحديث لم يحصل ابدا |
| Bunu bizzat benden duymanı istedim. Seçime girmekten vazgeçtim. | Open Subtitles | لكنى أردتك أن تسمعها منى شخصياً |
| Haberlerim var. Benden duymanı istedim. | Open Subtitles | أحمل أخباراَ وأريد أن تسمعها مني |
| O şeyleri söyledim çünkü duymanı istedim. | Open Subtitles | قلت تلك الأمور لأني أردتك أن تسمعيها |
| Esasında duymanı istiyorum. | Open Subtitles | حسناً, في الواقع, إنّني أردتك أنْ تسمعيه. |
| Yolda konuşmamı duymanı isterim. En katı eleştirmenimsin. | Open Subtitles | أريدك ان تسمعى خطبتى فى طريقنا فأنت اقس ناقدة لى |
| Bu kötü postişin, duymanı mı etkiliyor? | Open Subtitles | هل أثر مزاجك السيء على قدراتك السمعية ؟ |