| Evet, patlayıcı etkisini artırmak gibi bir eğilimi var. | Open Subtitles | حسنا ، فى الواقع أنه يميل إلى مضاعفة حجم و تأثير الإنفجار . نعم يا سيدى |
| Olmaması gerekirken sokulgan olma eğilimi var. | Open Subtitles | فهو يميل لأن يكون اجتماعياً في أوقات غير مناسبة |
| Şeyhin İngilizcesinin mistik bir eğilimi var gibi, ne dersiniz? | Open Subtitles | حسناً, بالانجليزي الشيخ لديه ميول واضح نحو الصوفيه, هل تعتقدين ذلك ؟ |
| Kurşunların önüne atlama gibi bir eğilimi var. Öyle birini tanıyor musun? | Open Subtitles | لديه ميول بتعريض نفسه للخطر، أتعرف شخص كهذا؟ |
| Sanırım benim gibi cyborgların köklerimizle ilgili konularda paranoyak olma eğilimi var. | Open Subtitles | اعتقد بأن الاجسام الموصوله مثلي تميل للذعر عند السماع عن اصولنا |
| Her olaya Saigon'daki son helikoptere binecekmiş gibi davranma eğilimi var. | Open Subtitles | إنها تميل للتعامل مع كل حدث وكأنه الطائرة الأخيرة التي تغادر فييتنام |
| Sanırım genç Bay Florrick'in olayları biraz abartma eğilimi var. | Open Subtitles | أعتقد أن السيد فلوريك الشاب يميل إلى المبالغة |
| Elbette olanları romantikleştirme eğilimi var biraz, ...ne de olsa kendisi de tam bir romantik. | Open Subtitles | بطبيعة الحال، هو يميل إلى جعل الأمور رومانسيه قليلا. و لكن عندها أنتم تعرفون أنه رومانسي. |
| En tuhaf yerlerde çıkma eğilimi var. | Open Subtitles | انه يميل للظهور في أغرب الأماكن |
| Konu bana geldi mi Ron'un abartmaya karşı eğilimi var. Yemin ederim yarık ayaklarım yok. | Open Subtitles | (رون) يميل إلى المبالغة عندما يتعلق الأمر بي. أقسم بأنني لا أملك جوانب شيطانية. |
| Mathias Faber; üç yaşında ailesinden ayırıIdı bipolar*, şiddetli nöbetlere eğilimi var. | Open Subtitles | (ماتيوس فابر)، انفصل عن عائلته في عامه الثالث، مضطرب، يميل لمشاهدة الحلقات التليفزيونية العنيفة |
| Bir anda hiddete kapılma eğilimi var. | Open Subtitles | يميل للتسرع هذا ما في الأمر |
| "Clark kendine zarar vermekten ya da ölümden korkmuyor. şiddet eğilimi var." | Open Subtitles | كلارك لا يوجد لديه خوف من إيذاء نفسه أو الموت لديه ميول عنيفة |
| Bağımlılığa karşı aşırı bir eğilimi var. | Open Subtitles | لديه ميول تاَم على الأِدّمان. |
| Şiddet eğilimi var." | Open Subtitles | لديه ميول عنيفة |
| Çin'de genellikle katlama eğilimi var, farkettim bunu. | Open Subtitles | في الصين ، فإنهم عادة ما تميل إلى الشعر القصير ، لاحظت ذلك |