| Ateş edeceğini biliyor muydun? | Open Subtitles | كنت تعرف أن مسؤول الأمن سيكون هناك. هل كنت تعرف أنه سيطلق النار ؟ |
| Muhteşem bir planım var ve herkesi mutlu edeceğini sanıyorum. | Open Subtitles | لقد خطرت لى فكرة رائعة، وأعتقد أنها ستجعل الجميع سُعداء، |
| Birazcık, ama eşimin kabul edeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | قليلاً , ولكنى لا أعتقد بأن زوجتى ستوافق على هذا |
| Bunun beni bir bakıma gerçekten mutlu edeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك كان سيجعلني سعيدا بشكل غير مألوف |
| Hayatının aşkı olduğunu ve evlenme teklif edeceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال لنا انها كانت حب حياته انه كان سيتقدم لها |
| Ben seni ne zaman ziyaret edeceğini bilmediğim için, bu yüzden açık bir bilet yaptırdım. | Open Subtitles | لا أعلم متى سيسمح لنا أن نزوره لذا جَعلتُه تذكرةَ مفتوحة |
| Babanın bunu kabul edeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما إذا كان والدك سيوافق على هذا. |
| Gangster babalı bebeğe nasıl babalık edeceğini hayal ediyorum. | Open Subtitles | و أنا أريد أن أعرف كيف سيسير الأمر مع الأب رجل العصابات |
| Sanırım sana ne teklif edeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أني أَعْرفُ ما الذي سَيَسْألُه لكي. |
| Bizimle kahvaltı yapma teklifi edeceğini söylesem bana inanır mısın? | Open Subtitles | هل تصدقني عندما أقول أنها سوف تطلب منا أن نتناول الفطور معاً؟ |
| Ateş edeceğini düşünmemiştim, ama etti. | Open Subtitles | لم أعتقد أنه سيطلق النار، ولكنه أطلقها. |
| Sal Sonny'yi görmek istiyor, göremezse ateş edeceğini söylüyor! | Open Subtitles | "سال" يريد أن يراك يا "سونى" يقول أنه سيطلق النار إذا لم يرك |
| - İçeride. Sal Sonny'yi görmek istiyor, göremezse ateş edeceğini söylüyor! | Open Subtitles | "سال" يريد أن يراك يا "سونى" يقول أنه سيطلق النار إذا لم يرك |
| Karısının hikâyenin oluşmasına nasıl yardım edeceğini anlayamadım. | Open Subtitles | لا أفهم لماذا إضافة الزوجه ستجعل منها قصه |
| Dün sen isimleri konusunda pireyi deve yapınca, sayıların herkesi daha mutlu edeceğini düşündüm. | Open Subtitles | نعم بعد أن تذمرت بشأن أسمائهم البارحة فكرت أن الأرقام ستجعل الجميع سعداء |
| Ben de Pam'in kabul edeceğini biliyordum ama yine de korkuyordum. | Open Subtitles | أعلم أن بام كانت ستوافق و لكن كنت خائفاً |
| Youngun kabul edeceğini sanmıyorum. Ve onun rızası olmadan bir şey yapamayız. | Open Subtitles | لا أعتقد أن يونغي ستوافق ولن أقوم بأي أمر دون موافقتها |
| Bunun beni bir bakıma gerçekten mutlu edeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك كان سيجعلني سعيدا بشكل غير مألوف |
| Sınavdan geçmenin beni mutlu edeceğini mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | أتعتقدين أن نجاحي في الامتحان سيجعلني سعيدة؟ |
| Ama bana o gece teklif edeceğini söylemedi. | Open Subtitles | لكنه لم يُخبرني قط بأنه سيتقدم لها فى تلك الليلة |
| Kubbeyi yok edeceğini düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدتُ بأنّ هذا سيسمح بسقوط القبة. |
| Bunu yapmayı kabul edeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لست متأكدة حقا أنه سيوافق على عمل هذا |
| Donna, Sophie'yi kimin teslim edeceğini konuşmalıyız. | Open Subtitles | دونا). أريد أن أتحدث إليك) بشأن من سيسير مع (صوفي) إلى عريسها |
| Lütfen,Sana ne teklif edeceğini biliyorum. | Open Subtitles | رجاءاً. أعتقد أني أَعْرفُ ما الذي سَيَسْألُه لكِ؟ |
| Nehirde intihar edeceğini düşünmüşler. | Open Subtitles | لقد ظنوا جميعاً أنها سوف تقتل نفسها في نهر. |
| edeceğini sanmam. Nasılsa kanserden ölecek değilsin. | Open Subtitles | لا أريد ان أتظاهر ولكن أعتقد انها ستقتلني يوما ما.أليس كذلك ؟ |
| Ama senden nefret etmesini istemiyorsun ve edeceğini de biliyorsun. | Open Subtitles | كنت ستخبره في مونكو لكنك لاتريده ان يكرهك وتعلم انه سيكرهك |