| Sürü bir alfa erkek tarafından kontrol ediliyor bir kurt sürüsüne benzer şekilde. | Open Subtitles | تتم قيادتهم بواسطة الذكر الاقوي كما تفعل الذئاب |
| Şu anda en üst düzeyde yardım ediliyor. | Open Subtitles | تتم مساعدتنا الآن بأعلى المستويات. |
| Şimdiiii, size muhtemelen bildiğiniz bir gizi açıklayacağım: Hikayeleriniz inşa ediliyor. | TED | و الأن، هذا السر الذي ربما تعرفونه بالفعل: يتم تحرير التحقيقات |
| Fakat, bu cinsiyet farklılıkları oldukça sık göz ardı ediliyor. | TED | ولكن في الكثير من الحالات يتم تجاهل الاختلافات بين الجنسين. |
| Ve bu sistemler şu anda test ediliyor, ve açıkçası yakında hazır olacaklar. | TED | وتلك الانظمة تم اختبارها الان وبأمانة سوف تكون جاهزة للظهور للعلن قريبا جدا. |
| Varlıkları binadan çıkar: Devam ediyor. Tam simülasyona devam ediliyor. | Open Subtitles | "الخيار رقم 833333" "تم منع الأزمة المالية" "جاري إخراج العملاء" |
| Binlerce insan sınırdışı ediliyor çocukları sizden ufak olanlar bile | Open Subtitles | ويتم ترحيل آلآف الناس في كل عام مع أطفالهم الصغار |
| Tüm bina buradan kontrol ediliyor. | Open Subtitles | المبنى بأكمله يتمّ التحكم به من هذه الغرفة |
| Revirde tedavi ediliyor. | Open Subtitles | تتم مُعالجتِهِ حالياً في المشفى |
| The Pawtucket Patriot Bira fabrikası dava mı ediliyor? | Open Subtitles | مصنع جعة باوتاكيت تتم مقاضاته؟ |
| Bizim kendi kendine değişen dazlağımız hapiste değişen bir dazlak tarafından taciz ediliyor. | Open Subtitles | أحد "حليقي الرؤوس" لدينا المصلَح ذاتياً تتم مطاردته من أحد "حليقي الرؤوس" المصلَح من السجن |
| Bu, Lucas Museum of Narrative Arts, Los Angeles'ta inşa ediliyor. | TED | إنه متحف لوكاس لفنون السرد يتم بناؤه في مدينة لوس أنجلوس. |
| Merkezi sistem tarafından kontrol ediliyorlar. Sistem nasıl kontrol ediliyor peki? | Open Subtitles | يتم التحكم بهم بواسطة نظام مركزى اذاً كيف يتحكم النظام ؟ |
| Ve şu anda, her tweet'lerinden biri yüz binlerce hayranları tarafından takip ediliyor. | Open Subtitles | وحاليا كل تغريده من تغريداتهم يتم متابعاتها من قبل مئات الآلاف من المعجبين |
| Bu çalışmalar müzenin iki katında teşhir ediliyor. Sürekli görüntülerden oluşuyor. | TED | تم تثبيتهما في المتحف في دورين لكنها في الحقيقة صورة متصلة |
| "Fransız vatanseverlere! "Fransa yabancılara emanet ediliyor ve Yahudi altınına satılıyor. | Open Subtitles | فرنسا قد تم تسليمها الى الأجانب و تم بيعها بالمال اليهودي |
| Soruşturma için İngilizlere teslim ediliyor. | Open Subtitles | جاري الآن تسليمه للبريطانيين للتحقيق معه |
| Her şey arkadaki kontrol odasından idare ediliyor. | Open Subtitles | وكل ذلك جاري التحكم به من الخلف |
| Bahçıvanımla konuşmak için bir anlığına çıkıyorum ve toplantının içine ediliyor. | Open Subtitles | أترك الغرفة لدقيقة واحدة لأتكلّم مع منسّق حدائقي ويتم تخريب الإجتماع؟ |
| Ancak habitatları yok ediliyor ve coğrafi olarak dağıldıkları birçok bölgede avlandılar. | TED | لكن موطنهم يتم تدميره، ويتم اصطيادهم في العديد من المناطق التي تمثل التوزيع الجغرافي |
| Bu dünya, Sword Art Online, ...tek bir sistem tarafından kontrol ediliyor. | Open Subtitles | هذا العالم "إس إي أو يتمّ التحكّم فيه بواسطة نظام واحد هائل |
| Sadece kamarot ve personel var. Kalanı Metal Akıl tarafından kontrol ediliyor. | Open Subtitles | هناك فقط المُضيف والعمال ، والباقى يُدار بواسطة العقل المعدنى |
| Genel kabul odası restore ediliyor. | Open Subtitles | غرفة زيارات العموم قيد الإصلاحات. |
| Orada benden söz ediliyor. | Open Subtitles | هذا أنا الذين هم يَتحدّثونَ عنه. |
| İlk olarak "Hissettirmek" olarak telaffuz ediliyor ve "Yapar gibi görünmek" ve "ima etmek" anlamına gelir. | Open Subtitles | إنها تُنطق , التنكر و تعني أنك تتظاهر بشئ كتغطيه لك |
| Bir;, Küçük Gordo'yu öldürdüğü iddia ediliyor. | Open Subtitles | أولاً، يَقْتلُ زعماً قليلاً غوردو. |