| Rakiplerimize gücümüzü göstermenin iyi bir yolu. Ama egolarını bu kadar göstermen fazla ilgi çekiyor. | Open Subtitles | طريقة رائعة للوي ذراع خصومنا، لكن غرورك يجذب الكثير من الانتباه |
| Tanrı'yı değil, egolarını düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تفكر فى غرورك وليس فى الله |
| İnsanların egolarını koruma ihtiyacı sınır tanımaz. | Open Subtitles | الشعوب التي بحاجة إلى حماية غرورهم لا تعرف الحدود |
| Çocuklarını kendilerinin uzantısı olarak görürler ve bu narsist egolarını da besler. | Open Subtitles | هم يقدّرون أولادهم كإمتداد لهم ويغذي ذلك غرورهم النرجسي أيضاً |
| İkinci ya da üçüncü kitaptan sonra tek istedikleri kendi egolarını tatmin etmek. | Open Subtitles | ثم بعد الكتاب الثاني أو الثالث يتحول الأمر إلى الرغبة فى إرضاء الغرور |
| Bence bu salon hepimizin egolarını içine alacak kadar büyük. | Open Subtitles | أعتقد هذه الصالة كبيرة بما يكفي لجميع من الغرور لدينا. |
| Miscavige, insanların korkularını alevlendirmede ve egolarını yükseltmede çok başarılıydı. | Open Subtitles | (ميسكافيج) كان بارعاً فى اثارة مخاوف الناس, واشباع غرورهم. |
| egolarını şişirmek için. | Open Subtitles | بعززوا غرورهم |
| Senin erkeksi egolarını tatmin etmek için söylemiyorum ama amcanın kulübesi bu tarafta değil miydi. | Open Subtitles | انا لم اقصد ان اثير حساسية الغرور الذكري لديك لكن مقطورة عمك بالخلف في ذلك الإتجاه |
| Bu onlara bir amaç veriyordu: egolarını kontrol etmek. | TED | لكن ذلك أعطاهم هدفاً: لكبح جماح الغرور |