| Nüfusu 5 bini aşan her kentte Sivil Savunma ekipleri kurulmuştur. | Open Subtitles | فرق الدفاع المدنى تشكلت فى كل مدينة من سكان كل مدينة |
| En kısa sürede tahliye ekipleri gerekiyor. Anlaşıldı mı? Buraya tahliye ekibi gerekiyor. | Open Subtitles | نريد فرق الإسعاف هنا بأسرع ما يمكن، هل تلقيتم هذا، نريد فرق الإسعاف |
| Bize yardımcı olacak kurtarma ekipleri bir saat içinde orada olurlar. | Open Subtitles | قد نتمكن من الحصول على فرق البحث والإنقاذ بعد ساعة. ساعة؟ |
| 4. dereceden alarma geç. Mevcut bütün taktik ekipleri hazırla. | Open Subtitles | إرفع التأهب الأمنى للمستوى أربعة أطلق كل الفرق التكتيكية المتاحة |
| Bütün acil durum ekipleri, Astoria bölgesine. | Open Subtitles | كُلّ الوحدات الطارئة منطقة أستوريا تنقل لتثبيت خمسة |
| Arama ve kurtarma ekipleri kontrol altına almıştı ve ne yaptıklarını biliyorlardı. | TED | فرق البحث والإنقاذ أخضعت الكارثة تحت السيطرة وعرفت ما كانت تفعل. |
| Taşıma aracının her santiminde güvenlik ekipleri istiyorum. | Open Subtitles | أريد فرق تكنولوجية أمنية على كل شبر من هذا النقل. |
| Şu anda hâlâ emin değiliz kurtarma ekipleri olay yerine nasıl ulaşacak. | Open Subtitles | لسنا متاكدين بعد من طريقة تعامل فرق الانقاذ مع هذا الوضع |
| Yıldızgeçidi Komutanlığı'nın diplomatik ilişkiler konusunda yetenekli ekipleri vardır. | Open Subtitles | قيادة ستارجيت لديها فرق بمهارات ديبلوماسية |
| Echelon uydusunun, tesisin acil durum ekipleri arasında kaydettiği konuşmalardan anladığımıza göre cezaevindeki herkesin, yani 300 gardiyan ve 500 mahkûm birkaç dakika içinde ölmüş. | Open Subtitles | وقد تم إعتراض إتصال من فرق الطوارئ أن بداخل السجن قد مات 300 حارس ، 500 سجين في غضون دقائق |
| Olay yeri inceleme ekipleri bilinen son bulunduğu yerde parmak izini aramaya çalıştılar ama hiçbir şey bulamadılar. | Open Subtitles | فرق البحث الجنائي حاولت العثور على أي بصمات من اخر مكان لها ولكن لا شيء |
| Binmek için yeterli ekipleri hazırlayın. Tanrıları adına el koyun. | Open Subtitles | قم بتجهيز فرق كافية لمحاوطتهم، قُم بتوحيدهم بإسم آلههِم |
| O zaman ağır silahlı SG ekipleri ve genç iri yarı bahriyelilerle gelmediğinizi varsayayım mı? | Open Subtitles | لذا ، هل أفترض أنك لست محاطة بمجموعات مسلحة من مشاة البحرية و فرق قيادة بوابة النجوم ؟ |
| Geçtiğimiz altı saat içinde, güvenlik ekipleri üssü üç kez taradılar. | Open Subtitles | خلال الست ساعات الماضية الفرق الأمنية مسحت القاعدة ثلاثة مرات |
| Sağlık ekipleri yerlerindeler ve 72 saat içerisinde karantina bölgesindeki insanları kontrol edip serbest bırakma işlemine başlamaya hazırlar. | Open Subtitles | الفرق الطبية فى أماكنها وجاهزون للبدء فى حجز وإخراج الناس من الحجر بعد 72 ساعة |
| Ekibim yok oldu, diğer ekipleri getirmeyi başaramadım. | Open Subtitles | خسرتُ أغلب زملائي في الفريق لم أتمكن بالإتصال بأي من الفرق الأخرى |
| 15 mil yarıçapındaki alana ekipleri yerleştirdik. Tüm birimlerimiz yollarda. Ama şimdiye kadar hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لدينا حواجز على نطاق 15 ميلا كل الوحدات على الطريق.ولغاية الآن لا شيء |
| Kurtarma ekipleri canla başla hayatta kalanları aradı. | Open Subtitles | طواقم الإنقاذ عملت بشكل محموم للناجين الحرة. |
| - Bütün ilkyardım ekipleri acilen Fort Hamilton İstasyonuna yönelsin. | Open Subtitles | كل وحدات الطوارىء إذهبوا الى محطة فرونت هاميل الأن |
| Başkan'ın durumu şu an için belli değil. Kurtarma ekipleri birkaç dakika uzaktalar. Yakında öğrenmiş olacağız. | Open Subtitles | واشتبكوا معها، وأسقطوا هذه المقاتلة، حالة الرئيس غير معروفة حتى الان، وفرق الإنقاذ على وشك الوصول، وسنعرف قريباً جداً |
| Ama bir ay erken doğduğu için sağlık ekipleri ikinizi de sağlığından emin olmak için hastaneye götürecekler. | Open Subtitles | المسعفين يريدون أخذكما إلى المستشفى. من أجل أن يطمنوا. |
| Bu çalışan insanlardan gelen herhangi bir itirazı susturmak için ölüm ekipleri kullanan baskıcı rejimleri desteklediği anlamına geliyor, ki bu çalışan insanlar Amerika'ya kaçan insanların takendileri. | Open Subtitles | و هذا ما يعني دعم النظام القمعي الذي يستخدم جماعات القتل لإخماد أية معارضة من قبل القوة العاملة و الذين هم نفس الاشخاص الذين يهاجرون إلى الولايات المتحدة |
| A ve B ekipleri, ek binaları iyice arayın, kuzeyden başlayıp güneye doğru. | Open Subtitles | الى الفريقين اكلموا البحث في مبانى المطار ابدؤا من الشمال وتوجهوا جنوبا |
| Şu anda hâlâ emin değiliz kurtarma ekipleri olay yerine nasıl ulaşacak. | Open Subtitles | لسنا متأكدين في هذا الوقت كيف سيتمكن موظفو الإنقاذ من الوصول إلى الموقع |
| Taktik ekipleri yeniden toplayıp izleme operasyonuna başlayın. | Open Subtitles | أعد ترتيب فرقك الأمنية، وابدأ عملية تتبع |
| Enkazın bulunduğu bölgede, polisler ve acil durum ekipleri ipucu aramaya devam ediyor. | Open Subtitles | المنطقة محاطة الحطام يبقى خارجَ الحدود بينما الشرطة والطوارئ يستجيبونَ يتابعونَ بحثهم عن الأدلة |
| Pekala, siz yere iner inmez, kurtarma ekipleri getireceğiz. | Open Subtitles | حسنا حالما تسقط, سوف نحضر فريق الانقاذ الى الموقع |