| Bitki ve hayvan yaşamı Ekvator çevresindeki ılıman bölgede bulunuyor. | Open Subtitles | الحياة النباتية والحيوانية واقعة فى حزام معتدل حول خط الإستواء |
| Kakao talebini karşılamak için, sadece Ekvator civarında yetiştiğinden, burada daha çok ekim alanı açıldı. | TED | تطلّب تلبية الطلب الكبير المزيد من زراعة الكاكاو. الذي ينمو فقط بالقرب من خط الإستواء. |
| Ve yakın tarihte görüyoruz ki, hastalık sadece Ekvator civarında. | TED | أما مؤخراً فترون أنه منحصر بالقرب من خط الإستواء |
| Ama Ekvator'da Dr. Roosevelt'ın rehberiydiniz. | Open Subtitles | لكنّك كنت الدّكتور روزفيلت إتصال في إكوادور. |
| Vazo, hafta sonuna kadar Ekvator'a geri gönderilecek. | Open Subtitles | الجرّة ستكون خلفية في إكوادور في نهاية الإسبوع. |
| Yeni Gine gezegenin çevresinde, Ekvator boyunca uzanan ılık tropikal kuşakta yer alır. | Open Subtitles | تتمدد غينيا الجديدة في الحزام الإستوائي الدافئً الذي يُحزّمُ كوكبَنا حول خطِ الإستواء. |
| Ekvator çevresindeki bu sığlıklar yavruları yetiştirmek için ideal ılık, sakin ve çok az avcının bulunduğu bölgelerdir. | Open Subtitles | هذه المياه الضحلةِ حول خطِ الإستواء بيئة ممتازةَ لصغار الحيتان. فهي دافئة، هادئة، وتحتوي على عدد قليل جداً من المفترسين. |
| Ekvator kadar uzaklara yolculuk yapar, sonrada buradaki çamurluğa geri dönerler. | Open Subtitles | يرحل مسافة كبعد خط الإستواء ثم يعود للطين هنا |
| Bunun sonucunda Ekvator bölgesindeki sıcak bir okyanus akıntısının güzergâhı kesildi. | Open Subtitles | إنقطع تيار المحيط الدافيء المتدفق حول خط الإستواء |
| Beklendiği gibi en sıcak yerler Ekvator'a yakın olan kısımlardır. | Open Subtitles | المناطق الأدفأ كما هو متوقع قريبة من خط الإستواء حيث يكون سطوع الشمس أشد ما يكون |
| Güneye olan yolculuğu boyunca akıntı deniz dibi boyunca ilerler ve Ekvator'a yaklaştıkça devinimi tamamlamak için yüzeye yönelir. | Open Subtitles | ،وأثناء سفرها جنوباً ،تتشبث بقاع البحر حتى تدفأ عند خط الإستواء حيث تصعد هناك لإكمال الدورة |
| Ekvator'dan kutuplara kadar kuşlar, hayatın zorluklarını aşabilmek için en zekice yolları bulmuşlar. | Open Subtitles | من خط الإستواء إلى القطبين، وجدت الطيور أبدع الطرق في التغلّب على كثير من تحدّيات الحياة، |
| Teşekkürler. Ekvator Dünya'yı kuzey ve güney yarımküre olarak ikiye ayıran hayali çizgiye denir. | Open Subtitles | خط الإستواء هو خط تخيلي يفصل شمال وجنوب الكرة الأرضية |
| Eminim sadece Florida'da olduğu içindir. Ekvator'a yakın ya. | Open Subtitles | متأكّدة أنّ سبب هذا هو قُرب ولاية فلوريدا من خط الإستواء |
| Kambur balinalar zengin kutup sularında beslenmek için ta Ekvator'dan geldiler. | Open Subtitles | قطعت الحيتان الحدباء طريقها من خط الإستواء لتقتات في هذه المياه القطبية الغنية |
| Güney kambur balinaları Ekvator'dan 7,000 kilometre sonra nihayet Antarktika'ya vardı. | Open Subtitles | الحيتان الحدباء، بعد سفرهم 6500 كم ،من خط الإستواء يبلغون أخيراً قارة أنتاركتيكا |
| Kesinlikle. Tatsızlıklar Ekvator'da arkamızda kaldı. | Open Subtitles | بالتأكيد، هذا المكدر في إكوادور خلفنا |
| Ekvator'dan. | Open Subtitles | من أمريكا الجنوبية مثل إكوادور. |
| Tropikal kuşağın her yerinde kambur balinalar Ekvator'dan uzaklaşarak kuzey ve güney yarımkürenin zengin ve ılıman denizlerine doğru ilerlemeye başlıyor. | Open Subtitles | يعبر الاثنان المنطقة المداريةِ، وتجهان بعيداً عن خطِ الإستواء نحو البحارِ المعتدلةِ الغنيةِ لكلا نصفي الكرة الأرضية الجنوبية والشمالية. |
| Şansı varsa yavru okyanusları aşarak Ekvator'dan kutba uzanan bu destansı yolculuğu hayatı boyunca 70 kez yapacak. | Open Subtitles | كان العجل محظوظاً باتمام الرحلة الملحمية عبر المحيطاتِ مِنْ خطِ الإستواء إلى القطبِ ربما يكررها سبعين مرة قادمة انطلاقا ذهاباً وإياباً بين البحارِ الضحلةِ |