| Elfler üç vuruş yapmış olamazlar, böylece bu ikisi eleniyor. | TED | الجان لم يتمكنوا من تحقيق ثلاث، وهذا يلغي هذين الاثنين. |
| Ben nöbet tutarım. biz Elfler asla uyumaz. Güvenle uyuyabilirsiniz. | Open Subtitles | ساراقب المكان نحن الجان لا نعرف النوم, سأجعل نومك آمنا |
| Periler, Elfler ve cüceler mistik yaratıklar bizimkine paralel, kalın bir perdeyle ayrılmış bir evrende yaşarlar. | Open Subtitles | الجنّيات، الجان، و الأقزام هي مخلوقات غامضة إنهم يعيشون في عالمٍ موازي لنا لكنه مُنفصل عنّا بواسطة غطاء طفيف |
| Elfler için yapılmış minicik kapılardan geçmeye çalışırken dirseklerimde oluşan mavi ve beyaz lekelerden usanmış ve ürkmüş durumdayım. | Open Subtitles | تعبت من الجروح والندبات الزرقاء على ذراعي من محاولة الدخول في ابواب الأقزام الصغيره هذه |
| Elfler, cinler ve insanlar hergün umutsuzca savaştılar. | Open Subtitles | إلفين الجن كبر والناس أصبحوا يائسين مع كل يوم |
| Elfler bize yardım edebilir. Yemek yer, dinlenir, tavsiye alırız. | Open Subtitles | يستطيع الجنّ مساعدتنا يمكننا الحصول على المأكل والراحة والنّصح |
| Ve ardından Buddy, farklı Elfler'in çalıştığı bölgeye gönderildi. | Open Subtitles | ارسل بادي حيث يعمل الاقزام المميزون المختبر |
| Ama o sabahtan önce karanlık güçler, Kara Elfler, mutlak ve şüphesiz bir egemenlik sağladılar. | Open Subtitles | ولكن قبل ذلك الفجر، كان هناك قوى شريرة، جان الظلام، تحكم كل شيء وبدون منازع. |
| Artık bir sınırdan daha fazlası olduklarını biliyorlar. Elfler'in geçmemesi için bir uyarı. | Open Subtitles | الآن أعرف أنها ليست مجرّد حدود، فهي بالأحرى تحذير من التعدّي على الجان. |
| Onlar cıvıldaşan kuşlar kıkırdayan Elfler gibi şeylerle ilgili neşeli filmlere sığınır. | Open Subtitles | فى الأفلام المبهجة حول زقزقة الطيور وضحك الجان |
| Noel Baba burada olduğu sürece Elfler çocukları rahat bırakmayacak. | Open Subtitles | طالما سانتا هنا , الجان لن يتركوا الأطفال لوحدهم |
| Sana doğru geliyor hissediyorum. Biz Elfler tüm evren ve canlılar ile bağlantılıyızdır. | Open Subtitles | شعرت بقدومك نحن الجان مرتبطين بالأشياء الحية |
| Bu adam geceleri yatağına girdiğinde, Elfler gizlice evine girip onun için müthiş ayakkabılar yaparlarmış. | Open Subtitles | وحين كان يذهب للفراش، الجان كان يتسللون ويصنعون هذه الأحذية المدهشة له |
| Cüceler, Elfler ve insanların birbiriyle savaşmasına gerek yok. | Open Subtitles | لا حاجة ل الحرب بين الأقزام والرجال والجان. |
| Eğer Elfler şu anda ren geyiği uçarken görünebilirlerse, | Open Subtitles | إذا ظهر الأقزام على الأيائل الطائرة الآن |
| Üzerinde muhtemelen Elfler olacak. | Open Subtitles | على الأرجح أنه سيكون عليها بعض الأقزام. |
| Elfler kendilerine has birçok şiveyle konuşmaktadırlar ve Orta Dünya dilleri içinde en gelişmiş dile sahiptirler. | Open Subtitles | يتحدث الجن بلهجات متعددة متباينة ولديهم أكثر اللغات تطورا في الأرض الوسطى |
| Yanlış yola sapan Elfler oldukları söylenmektedir. | Open Subtitles | ونقرأ بالقصة أنهم كانوا أصلا من الجن الذين تعرضوا للتشويه |
| Elfler, Cüceler hazinelerimizi çaldı diyor. | Open Subtitles | يقول الجنّ أنّ الأقزام قد سرقوا كنزهم |
| Devler ve ejderhalar, canavarlar ve Elfler... ve kendi kendine konuşan cansız nesneler. | Open Subtitles | عن العمالقة و التنانين و الغيلان و الاقزام, عن اشياء غير حية تتكلم عن نفسها. |
| Elfçe için yapabileceğimiz en iyi şey bu, çünkü etrafımızda bizimle konuşacak gerçek Elfler yok. | TED | وهذا أفضل ما يُمكننا فعله لهم لأنه لايوجد جان حقيقي حولنا، ليتحدثوا بلغتهم معنا . |
| Ben Orklar'ı sevmem, Elfler'i de öyle. | Open Subtitles | لاأحبُّ ألعفاريت ولكني لاأحبُّ ألجان أيضاً |
| Birzamanlar insanlar ve Elfler arasında bir ittifak vardı. | Open Subtitles | كان هناك إتحاد بين البشر و الـ (إلف) |
| ve Elfler iki veya daha fazla vuruş yapmış olmalı ki maçı kazanabilsinler. | TED | والجان يجب أن يحققوا ضربتين أو أكثر ليفوزوا في المباراة. |
| Onlarca yıl önce Elfler ve insanlar canavarları ve ejderleri karanlık dağların içlerine geri sürmüşlerdi. | Open Subtitles | حاول قهر كل القارة خلال الأزمة, البشر و الإلف تحالفوا وخططوا لتدمير طموح التنين الأسود |