| Babam bizi koruyabilmek için, elinden gelen her şeyi yaptı. | Open Subtitles | والدي في الحال فعل كل ما بوسعه حتى يقوم بحمايتنا |
| Baban elinden gelen her şeyi yaptı. O avcıları haftalarca aradı. | Open Subtitles | أبوك فعل كل ما بوسعه لقد طارد هؤلاء الصيادين لأسابيع |
| Bir zamanlar beni tehlikeden uzak tutmak için elinden gelen her şeyi yapardın. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما كنت تفعل كل ما في وسعك لتتأكد أن أبقتني بعيدا عن الخطر |
| Ve o aşk hissini tekrar yaşadığında uğruna savaşmak için elinden gelen her şeyi yapmalısın. | Open Subtitles | وعندما يأتي هذا الحب مرة أخرى يجب أن تفعل كل ما في وسعك للقتال من أجله |
| Onu mutlu edebilmek için elinden gelen her şeyi yaptığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكّد بأنّك قدّمت كل ما بوسعك لإسعادها؟ |
| Bu yolculuğa seninle beraber gelebilmesi için aileni ikna etmek için elinden gelen her şeyi yaptığına inanıyorum. | Open Subtitles | أظن أنك فعلت كل ما بوسعك لاقناع عائلتك بالمجيء معك في هذه الرحلة |
| Durum, bu lakabı kazanmak için elinden gelen her şeyi yaptığı şeklinde görünebilir. | Open Subtitles | يبدو أنّه فعل كلّ ما بوسعه ليستحقّ اللّقب |
| Kimsenin seni suçladığı yok. Sen elinden gelen her şeyi yaptın. | Open Subtitles | لا يلومكِ أحد على هذا لقد فعلتِ كل ما يمكنكِ |
| Uther'ı senin masum olduğuna inandırmak için elinden gelen her şeyi yapacağını söylememi istedi. | Open Subtitles | إنه يريدني أن أعلمك بأنه سيفعل كل ما بوسعه |
| Başkan konuyla ilgili elinden gelen her şeyi yapıyor. | Open Subtitles | الرئيس يفعل كل ما بوسعه لتولي الأمر بهدوء ولإخراج الصحفيين |
| elinden gelen her şeyi yaptı. Kimse onu dinlemedi. Ve yine de bu ülke için canını feda etti. | Open Subtitles | فعل كل ما بوسعه ولا أحد يستمع له |
| Mikrobu durdurmak için elinden gelen her şeyi yaptı ama ben ona güvenmedim. | Open Subtitles | لقد فعل كل ما بوسعه ل منعهم من الحصول على الفيروس، ... لم اثق به. |
| Seni hazırlamak için elinden gelen her şeyi yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل كل ما بوسعه لتهيئتك... |
| Rolly'nin hayatını kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapıyordu. | Open Subtitles | كان يفعل كل ما بوسعه لإنقاذ حياة (رولى). |
| Sen onun için elinden gelen her şeyi yaptın. | Open Subtitles | أنت فعلت كل ما في وسعك لمساعدتها. |
| Oğlum Ivar'a diyeceğim ki kardeşlerine senin beni kurtarmak için elinden gelen her şeyi yaptığını söylesin. | Open Subtitles | (سأطلب من ابني (آيفر أن يخبر أشقاءه بأنك فعلت كل ما في وسعك لإنقاذي |
| Oğlum Ivar'a diyeceğim ki kardeşlerine senin beni kurtarmak için elinden gelen her şeyi yaptığını söylesin. | Open Subtitles | سأطلب من ابني (آيفر) أن يخبر أشقاءه بأنك فعلت كل ما في وسعك لإنقاذي |
| Sonunda buraya beni almaya geldiklerinde şirketi yeniden kurmak için elinden gelen her şeyi yapacaksın ve kardeşine bakacaksın. | Open Subtitles | أنهم حين يأتون للقبض عليّ، ستفعل كل ما بوسعك لإعادة بناء الشركة والاعتناء بأختك الصغيرة. |
| Mitchell, aynı kaderi paylaşmasınlar diye elinden gelen her şeyi yapmanı istemez miydi? | Open Subtitles | الن يرغب ميتشل بان تفعل كل ما بوسعك لتتأكد ألا يعاني أحد اخر من مصيرك؟ |
| Görünüşe göre kâhini gördüklerinin doğru olduğunu kanıtlamak için elinden gelen her şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | فلا شك أنكِ ستفعلين كل ما بوسعك لتثبتين أن رؤيا العراف صائبة. |
| Martinez'in beni izlemek için elinden gelen her şeyi yapıyordur. | Open Subtitles | عليكَ إفتراض أنّ (مارتينيز) يفعلُ كلّ ما بوسعه ليتعقّبَ أثري |
| Kimsenin seni suçladığı yok. Sen elinden gelen her şeyi yaptın. | Open Subtitles | لا يلومكِ أحد على هذا لقد فعلتِ كل ما يمكنكِ |