Ama evet, en nihayet popüler olmak harika bir şeymiş. | Open Subtitles | لكن، آجل، وأخيراً أستطيع إخبارك أنه من الرائع أن نكون مشهورين، |
Salem en nihayet yaptıklarından ötürü ölecek birini mahkum etti. | Open Subtitles | الأن هو شيء مضحك وأخيراً ساليم حكمت على شخص بالموت لشيء فعله حقاً |
en nihayet, dün gece buldu. | Open Subtitles | وأخيراً, وفي هذه الليلة، التقاها. |
Büyük patron başkandır, sonra yöneticiler gelir sonra yöneticiler, sonra taraftarlar, sonra oyuncular ve en nihayet, en son olarak listenin en dibinde, en aşağıda tek bir kişi vardır ki, sonuçta hepimiz onsuz da yapabiliriz işte o kişi teknik direktördür. | Open Subtitles | رئيس النادي هو المسيطر ، ومن ثم يأتي في المرتبة الثانية المدراء... ثمّ السكرتير ، ثمّ المشجعون ثمّ اللاعبون... وأخيراً ، آخر القائمة |
en nihayet her şeyi anladım. | Open Subtitles | وأخيراً أُدرك الأمر برمته |
* Şimdi en nihayet ağlamak için bir sebebim var * | Open Subtitles | * وأخيراً لدي السبب لأفعل * |
* Şimdi en nihayet ağlamak için bir sebebim var * | Open Subtitles | * وأخيراً لدي السبب لأفعل * |