| Herkes takas yapmak istiyor, Takas işlemleri şuan en popüler ürün. | Open Subtitles | والجميع يريد تحويلات التحويلات الآن هي المنتج الأكثر شعبية في الشارع |
| AK.47 dünyanın en popüler saldırı silahı. | Open Subtitles | الكلاشنكوف هو الرشاش الأكثر شعبية في العالم |
| Okulun en popüler kızı olmak ve Billy Prince'in beni baloya davet etmesi. | Open Subtitles | أنا البنت الأكثر شعبية في المدرسة وبيلي برينس سيسألني للذهاب للحفلة الراقصة |
| Seni Londra'nın en popüler ve en çok kazanan oyun yazarı yaptığımın farkındayım. | Open Subtitles | انا اخطط لجعلك الأكثر شهرة وبالتالي الأكثر نقودا ونجاحا ككاتب مسرحيات في لندن |
| Şurası açıktır ki, içlerinde heyecan veren hiperaktivitesi ile en popüler olan Groucho'dur. | Open Subtitles | من الواضح جداً أن جروتشو الأكثر شهرة فيما بينهم بنشاطه الزائد وانفعاله الدائم هو الممثل للأنا العليا |
| Bu kentin en popüler istasyonu. Peş peşe şarkılar. | Open Subtitles | هذه الإذاعة الأكثر شعبيّة فى المدينة لديها مجموعة كبيرة من الأغانى |
| Tabi, o... okuldaki en popüler öğretmen. | Open Subtitles | نعم هو .. هو المعلم الأكثر شعبية في المدرسة |
| Bunlar okulun en popüler kızları. | Open Subtitles | مشجعات الفريق؟ تلك البنات الأكثر شعبية في المدرسة بأكملها |
| Bir jilet aldı ve okuldaki en popüler kızların boğazlarını kesti. | Open Subtitles | فأخذت شفرة الحلاقة وقطعة حناجر الفتيات الأكثر شعبية في المدرسة. |
| Bowling Amerika'daki en popüler sporlardan biri, bu yüzden buna uyum sağlamalıyız. | Open Subtitles | ث : البولنج الرياضة الأكثر شعبية في أمريكا ومن المهم ممارستها |
| Lisede en popüler kızdı. | Open Subtitles | لقد أختيرت الأكثر شعبية في ثانوية المقاطعة |
| Kafayı mı yediniz siz? ! Amerika'daki en popüler yiyecek çizburgerdir. | Open Subtitles | الطعام الأكثر شعبية في " أمريكا هو الـ " تشيز برغر |
| Doğru. Hatırladığım kadarıyla Akademideki en popüler kişi sen değildin. | Open Subtitles | هذا صحيح، فلم تكن الشخص الأكثر شعبية في الأكاديمية كما أذكر. |
| Bunu biliyor musun, bilmiyorum ama lisede okulun en popüler kızı sayılmazdım pek. | Open Subtitles | ولكني كنت الفتاة الأكثر شعبية في الثانويه |
| Sinema tarihindeki en popüler ayrıcalıktan haberiniz olsaydı burada böyle bir karışıklığa tanık olmazdınız. | Open Subtitles | لو كنت تعرف سلسلة الأفلام الأكثر شعبية في تاريخ السينما، ما كنت لتحتار هكذا. |
| Bir sürü insanı benim için dünyadaki en popüler şarkıyı yapmaları için tuttum. | Open Subtitles | دفعت لكل هذه الناس حتى يصنعون لي الأغنية الأكثر شهرة في العالم |
| en popüler uygulamaların neler olduğuna bakalım. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيكون من المفيد أن نعلم ما التطبيقات الأكثر شهرة في الماضي |
| Çarşı ilk açıldığında, TurboVakti o güne kadarki en popüler oyundu. | Open Subtitles | حسنٌ، عندما فُتحت صالة الألعاب لأول مرة كانت لعبة "تيربو" الأكثر شعبيّة حينذاك |
| Okuldaki en popüler kızsın. | Open Subtitles | انت أكثر الطلاب شعبية في المدرسة |
| Eminim öyledir. Okulun en popüler kızı ile senin yatak odandasınız. | Open Subtitles | نعم ، كأن ذلك صحيح ،انت في غرفتك مع الفتاة الاكثر شعبية في المدرسة باكملها. |
| Sizlere, İngiltere'nin fırtınalı şehri Londra'dan gelen Londra'nın en popüler dansçısı Christina'yı sunuyorum. | Open Subtitles | دعْني أُقدّمُ الأوّل الراقص الأكثر شعبيةً في المدينةِ العاصفةِ لندن، إنجلترا: |