| Çünkü seni endişelendirmek, strese sokmak istemedim. | Open Subtitles | لأنني لم أود أن أقلقكِ ؟ لم أرد أن أوترك ؟ |
| Seni endişelendirmek istemedim ama dün gece bir çete üyesi acil servisten kayboldu ve bunun benim gözetimimde olması da sadece kötü talihti. | Open Subtitles | إسمعيني .. أم أرد أن أقلقكِ ولكن مساء أمس إختفى أحد أفراد العصابة من غرفة الطوارئ |
| Sizi endişelendirmek istemedim ama bunu bilmeniz gerektiğini düşündüm, RM terapisi altındayken bir şey gördüm. | Open Subtitles | لم أقصد أن أقلقكِ و لكن أعتقد أنه قد يهمك أن تعرفي أنه خلال علاج الذاكرة المستردة عندما كنتِ مخدرة رأيتُ شيئاً |
| Sizi üzmek veya endişelendirmek istemiyorum ama birisi bize yeni bir bilgi ile geldiği zaman davayı gözden geçirme mecburiyetimiz var. | Open Subtitles | لا أريد إثارة استياءك أو قلقك لكن حينما يأتينا أحدهم بمعلومات جديدة، يكون علينا مراجعة القضية |
| Seni endişelendirmek istemedim. | Open Subtitles | لم أرد إثارة قلقك في ظل الأحدث الراهنة |
| Evet, merhaba. Niyetim sizi endişelendirmek değil ama Audrey burada değil. | Open Subtitles | أنا لا أقصد إقلاقك و لكن أودري ليست هنا |
| Tam olarak ne olduğunu anlayana kadar seni endişelendirmek istememiştim. | Open Subtitles | لم أرد ان أقلقك الاعندما تحين الفرصة للتقأقلم مع الحدث |
| Çok çalışıyor ve onu endişelendirmek istemedim. | Open Subtitles | تعمل كثيراً، وأنا لا أريد أن أقلقها |
| Bak, o gerçekten çok çalışıyor ve bende onu endişelendirmek istemiyorum. | Open Subtitles | اسمعي هو حقا يعمل بجد . وانا لااريد ان اقلقه |
| Kayıp bir gemiden bahsetmemiştin. Seni endişelendirmek istemedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أقلقكِ |
| Söylemek istedim ama sadece rüyaydı, seni endişelendirmek istemedim. | Open Subtitles | أردت أن أخبركِ عن (شاو) ولكنه كان مجرد حلم وأردت أن أكون متأكدا قبل أن أقلقكِ |
| Seni endişelendirmek istemedim. | Open Subtitles | لم أرِد أن أقلقكِ |
| Seni endişelendirmek istemedim. Endişeleniyorum Henry. | Open Subtitles | آسف ، لم أرد أن أقلقكِ |
| Seni endişelendirmek istemedim Julia, sadece bu yüzden. | Open Subtitles | لم أرغب أن أقلقكِ |
| Sadece seni endişelendirmek istemedim. | Open Subtitles | إنني لم أرد أن أقلقكِ |
| Ben seni endişelendirmek istemedim. | Open Subtitles | أنا لم أّرد أن أقلقكِ. |
| Seni endişelendirmek istemedim. | Open Subtitles | لم أرد اثارة قلقك. |
| Seni endişelendirmek istememiştim. | Open Subtitles | لم أرد إثارة قلقك |
| Ben Piper Chapman. Sizi endişelendirmek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | (أنا (بايبر تشابمان لا أقصد أن أثير قلقك. |
| - Seni endişelendirmek istemedim.... ...Şimdi geri dönüyoruz. | Open Subtitles | نعم لم أرد إقلاقك |
| Ben.. seni endişelendirmek istemedim anne. | Open Subtitles | .لم أرد إقلاقك يا أمي |
| Tam olarak ne olduğunu anlayana kadar seni endişelendirmek istememiştim. | Open Subtitles | لم أرد ان أقلقك الاعندما تحين الفرصة للتقأقلم مع الحدث |
| - Hayır. Onu endişelendirmek istemedim. | Open Subtitles | لا, لم أرد أن أقلقها |
| Onu endişelendirmek istemedim. | Open Subtitles | لا اريد ان اقلقه |