| Düşen helikopterin enkazını gördün, ölen pilotları, temizlik ekibi ve titanyum kutuları da bir kamyona yüklenirken. | Open Subtitles | وهنا رأيتِ حطام طائره الهليكوبتر , شعارات ممزقه وفريق هازمت وصناديق من التيتانيوم كنت تحمل على شاحنات |
| Uçağın enkazını yaktığında,... neden onu da diğerlerinin yanına koymadın? | Open Subtitles | لماذا لم تضعه مع الاخرين عندما احرقت حطام الطائرة؟ |
| Gemi enkazını ilk sahiplenenler balıklar oldu. | Open Subtitles | السمك هو أول من إدعى أن حطام السفينة ملكهم. |
| Bir trenin enkazını kaldırma konusunda daha fazla şansın olabilir ama yine de iyi şanslar. | Open Subtitles | لديك فرصة أفضل في تحريك حطام قطار حقيقى. و لكن حظ سعيد. |
| Güzel. Tren enkazını evden izlerim. | Open Subtitles | لا بأس , سأذهب لأشاهد هذه الكارثة من المنزل |
| Ve mektupta, çalışmasının enkazını görebilirsiniz. | Open Subtitles | ويإمكانكم رؤية حطام عمله في الرسالة. |
| Biliyorsun, senin gemi enkazını hiç anlamadım. | Open Subtitles | انت تعرف، أنا لم افهم حطام سفينتك. |
| Haberci'nin enkazını kamyona yüklediklerini izledim. | Open Subtitles | شاهدتهم يحملون حطام الرسول على الشاحنة. |
| O kasırga o kadar çok kum kaldırdı ki, kaç tane gemi enkazını açığa çıkardı kim bilir... | Open Subtitles | هذا الإعصار الذي جاء من خلال انتقل الكثير من الرمال... ... من يدري كم حطام السفن انه كشف النقاب؟ |
| "Kız kardeşinle birlikte batırdıkları bir geminin enkazını görmeye gittik. | Open Subtitles | "أختك وأنا ذهبنا لرؤية حطام مركب تم إغراقه" |
| Savaşın enkazını yakan alev yükseldi ölülerin üstünde arsızca... | Open Subtitles | والشعلة أضاءت حطام السفينة وأشرقتكيتظهرالموتيّ... |
| - Uçağın enkazını inceledik. | Open Subtitles | لقد فحصنا بعض قطع حطام الطائرة. |
| Büyük bir ihtimalle şu anda teknenin enkazını bulmuş olmalılar. | Open Subtitles | إحتماليّة كبيرة أنّهم فعلوا... يُفترض أنّهم اكتشفوا حطام القارب بحلول هذا الوقت. |
| Saat enkazını katalogluyordum... metalin bakteriyel aşınmasını ve oksitlendiğini fark ettim... bu, 30 yıldır depolanmış saatlerle bağdaşmıyor. | Open Subtitles | كنتُ أفهرس حطام الساعة... ولاحظت أن أكسدة وتآكل البكتيرية للمعدن... ستتعارض مع الساعات التي سرقت من مخزن الأدلة قبل 30 عاماً |
| Ünlü kayıp gemi enkazını arıyorduk. | Open Subtitles | نبحث عن حطام ضائع شهير |
| Ünlü kayıp gemi enkazını arıyorduk. | Open Subtitles | نبحث عن حطام ضائع شهير |
| Bu da gemi enkazını Key West'e doğru götürüyor. | Open Subtitles | (و هذا سيضع حطام السفينة الى حد (كي ويست |
| Tamam, Tom bütün kasırga enkazını elemeyi başarmış, | Open Subtitles | حسنٌ، (توم) إستطاع إزالة كُلّ حطام الإعصار |
| Dexter Morgan'ın teknesinin enkazını bulduğumuzu haber etmek için aradık. | Open Subtitles | "أردنا الاتصال والإبلاغ عن حطام قارب (دكستر مورغن)" |
| Gemi enkazını tespit ettik. | Open Subtitles | لقد حددنا مكان حطام السفية |
| Güzel. Tren enkazını evden izlerim. | Open Subtitles | لا بأس , سأذهب لأشاهد هذه الكارثة من المنزل |