| Davila'ya söyle en yakın güzergâhtaki BMD devriyesi şu enkaza baskın düzenlesin. | Open Subtitles | اخبر دافيلا ان يقوم بدفع ذلك الحطام إلى أقرب دورية طريق نملكها | 
| Sıfır zemindeki enkaza bakarken, bir şeyi farkettim. | TED | في وسط الحطام في غراوند زيرو، كان لدي إعتقاد. | 
| Biliyorsun o "ntsb" deposuna girmeliyiz, enkaza bakmalıyız. | Open Subtitles | هل تعلم ما علينا فعله هو الدخول لمخزن الأدلة وتفحص الحطام | 
| her şey çökerek, bir enkaza dönüşüyor. Herkes sinirle oradan ayrılıyor. | TED | يبدو وكأن كل شئ ينهار إلى سلسلة حطام تعاوني | 
| Cevap, evet anladık! Bu 20 kez yavaşlatılmışı ve yengeç simüle enkaza yakınlaştı. | TED | تم إبطاء هذا 20 مرة، والسرطان مر الآن عبر تلك الأنقاض المحاكاة | 
| Bizi günahlardan uzak tut... İngilizler Dresden'i enkaza çevirdi. | Open Subtitles | الإنجليز حولوا دريسدن إلى حُطام | 
| Orada bir güvenlik birimi bırak. Manganın geri kalanını enkaza götür. | Open Subtitles | إترك عنصر لتأمين الموقع خذ بقية فرقتك إلى موقع التحطم | 
| Biliyorsun o "ntsb" deposuna girmeliyiz, enkaza bakmalıyız. | Open Subtitles | هل تعلم ما علينا فعله هو الدخول لمخزن الأدلة وتفحص الحطام | 
| NASA bugün kurtarılan enkaza ait resimleri yayınlamasına rağmen, mürettebat bölümünü bulduklarını doğrulayamamışlardır. | Open Subtitles | على الرغم من أن وكالة ناسا , أصدروا بعض الصور لإستعادة بعض الحطام وإنهم لم يتأكدوا إذا قد وجدوا, مقصورة الطاقم | 
| Kraliyet Üniversitesi'ndeki enkaza bak. | Open Subtitles | القوا نظرة على الحطام فى الكليّة الملكيّة | 
| Kaptan, ayağım enkaza sıkıştı. | Open Subtitles | كابتن، لقد علقت قدمى فى الحطام | 
| Kurtarma gemileri hiçbir enkaza rastlamamış. | Open Subtitles | وسفن الإنقاذ لم يجدوا أي أثر عن الحطام | 
| Sonra oraya doğru koştum ve her yer her yer enkaza dönmüştü. | Open Subtitles | ...ولقد ركضت إلى هناك ...وعندما وصلت إلى هناك كان الحطام في كل مكان وقد ... | 
| Roket saldırısının enkazı zincirleme tepkiye neden oldu... diğer uydulara çarptı ve yeni enkaza yol açtı. | Open Subtitles | الحطام الناجم عن الضربة الصاروخية" "يُصيب سواتل أخرى و يتسبب بحطام جديد | 
| enkaza git ve kızı al. | Open Subtitles | اجعليهم يخرجون من الحطام وخذى الفتاة | 
| Yalancı! Ne yaptığını anlıyorum. Onu duygusal bir enkaza dönüştürdün. | Open Subtitles | كاذب , يمكنني رؤية ما كنت تفعل قمت بتحويل مشاعرها إلى حطام | 
| Bedenim bir enkaza dönünce, beni öylece terk ettiler. | Open Subtitles | وعندما أصبحت حاليا مجرد حطام.. تركوني هكذا وحسب | 
| Ardından gelecek bürokratik enkaza tepki gösteriyorum. | Open Subtitles | أنا ببساطة الرد على البيروقراطية قطار حطام وهذا هو لمتابعة. | 
| enkaza varan ilk askerler Polonyalılardı kendi bayraklarını orada dalgalandırdılar. | Open Subtitles | كانت القوات البولنديه هى أول من وصل إلى الأنقاض حيث قاموا برفع علم بلادهم | 
| Varşova enkaza dönmüştü. | Open Subtitles | العاصمه ( وارسو ) تحولت إلى حُطام | 
| İki numaralı enkaza yaya olarak gitme izni istiyorum. | Open Subtitles | أطلب الإذن بالتحرك إلى موقع التحطم الثاني مشياً على الأقدام، انتهى | 
| Şu haline bak. enkaza dönmüşsün. | Open Subtitles | أنت خِرقة! |