| Meraktan soruyorum, Ennis'in ailesine karşı ithamların ne kadar doğruydu? | Open Subtitles | فقط بدافع الفضول ما مدى مصداقية مزاعمك ضد أسرة (اينيس)؟ |
| Ama ne olduğunu bilmeden bu yaratık işinin üzerine gidip aptalca bir şey yaparsan sana artık yardım edemem Ennis. | Open Subtitles | ولكن لو كنت نصف ثمل تنطق بهراء وحش أو تفعل شيئاً غبياً "فلن أستطيع مساعدتك يا "اينيس |
| Frank Ennis'in masasından iki defa kalkıp giden sensin... | Open Subtitles | أنتِ من فعل ذلك في اللحظة التي بارحتي فيها طاولة فحص الدكتور فرانك اينيس وخرجتِ... |
| Günhatmi Evi'nin ve Ennis Evi'nin yenilenmeleri tamamlandığında göz atmak için... | Open Subtitles | يجب علينــا ان نذهب إلى مركز برانسدآل للفنون لنستكشف منـآزل الخَـطْمِيّ ومنـزل إينيس |
| Ennis'le birlikte olabilmek için yaptın. Yani öyle beni suçlar gibi konuşma. | Open Subtitles | لقد فعلتى هذا حتى تكونى مع "إينيس" فلا توجهى إصبع الإتهام إلىّ |
| Ennis, elektrik idaresinde açık bir kadro varmış, maaşı iyi olabilir. | Open Subtitles | أينيس أنهم يريدون عمال في مركز الظاقة وربما رواتبهم ستكون جيدة |
| Ennis, lütfen! Bu gece bakacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | أينيس من فضلك لقد وعدتني أنك ستعتني بهم اليوم |
| Austin, Texas'tan Amy Ennis diye birini tanıyor musunuz? | Open Subtitles | تَعْرفُ أيمي إنيس مِنْ أوستن، تكساس؟ |
| Howard Ennis iki hapishane memurunu üç doktoru ve bir hemşireyi kaçmadan önce öldürmüş. | Open Subtitles | (هوارد اينيس) قتل ضابطي إصلاح ثلاثة أطباء و ممرضة قبل أن يلوذ بالفرار |
| Söylediğim gibi, Ennis bir şekilde onlara saldırmanın yolunu bulmuş. | Open Subtitles | مثلما قلت استطاع (اينيس) أن يخدعهم بطريقة ما. |
| Ennis'in nereye gittiğini ve ele geçirdiği özgürlüğü ile ne niyette olduğunu bilmek isterim. | Open Subtitles | و أود بكل تأكيد معرفة وجهة (اينيس) و ما الذي ينتوي فعله بعد تحرره. |
| Kovaladığım her şüpheli gibi Howard Ennis'i de çözdüm. | Open Subtitles | لقد جئت لأفهم (هوارد اينيس) كأي مشتبه أقوم بملاحقته. |
| Howard Ennis'in kız kardeşi Patricia Ennis'in burada hasta olarak yattığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمي بأن (باتريشيا اينيس) شقيقة (هوارد اينيس) مريضة هنا؟ |
| Şahsen Ennis'in koşullarına baktım ve büyük bir kayıp gördüm. | Open Subtitles | "أنا شخصياً عندما فكرت فى حال "إينيس رأيتها خسارة عميقة |
| ve şükürler olsunki atalarımız Ennis land a vardı. | Open Subtitles | ولا يحترم وصول أسلافنا الى جزيرة "إينيس"0 |
| Ennis öldüğü zaman senin peşine düşmeyi düşündüm. | Open Subtitles | عندما مات "إينيس"، قلت لنفسى أننى سوف أذهب إليك |
| Ennis'in sürüsü için yeni bir üyeye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | إينيس" كان يحتاج إلى عضو جديد" فى جماعته |
| "Ennis, birkaç hafta sonra görüşürüz, balıklar kıpırdıyor mu? Jack." | Open Subtitles | أينيس سأراك بعد اسبوعين السمك يجب أن يخرج |
| Ennis, faturalara gömülmüş durumdayız ve hâlâ tedbir almayışımız beni sinir ediyor. | Open Subtitles | أينيس طالما لا نستطيع أن ندفع الفواتير فإني غير مستريحة اني لا أتناول أي مانع للحمل |
| Beni daha fazla aptal yerine koymaya çalışma, Ennis. Anlamını biliyorum. | Open Subtitles | لا تحاول أن تخدعني مرة اخري يا أينيس أنا أعلم ما معناه |
| Amy Ennis'in yakın akrabasını bulamadık. | Open Subtitles | لا حظَّ على أيمي إنيس القريب. |
| Biraz gürültülü, sizce de öyle değil mi? Üzgünüm, Bay Ennis. | Open Subtitles | آسف يا سيد انيس منشطات الأطفال بدأت تعمل |