| Üçüncü katta, erkekler tuvaletindeki iki avukat farklı düşünüyor ama. | Open Subtitles | ثمة اثنين من المحامين في غرفة الرجال في الطابق الثالث لهما رأي مختلف. |
| - erkekler tuvaletindeki "erkekler" kısmı bir hatırlatmadan ziyade bir kuraldır, çaylak. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين أن الرجال في غرفة الرجال يكون قاعدة أكثر من كونه إقتراح،أيتها المبتدئة |
| Gösteremem; erkekler tuvaletindeki engelli kabini çünkü kendisi. | Open Subtitles | لا أستطيع. فالمعاقين المماطلين في غرفة الرجال |
| erkekler tuvaletindeki bendim! | Open Subtitles | أنا الذي كنت في غرفة الرجال! |