| Aslında çok akıllı eğlenceli ve eski filmleri seven biri. | Open Subtitles | في الحقيقة هو ذكي جدا وهو مضحك ويحب الأفلام القديمة |
| eski filmleri çok severim. | Open Subtitles | في مجمع السينمات الكلاسيكية أنا أحب الأفلام القديمة |
| İçiyoruz, sevişiyoruz, evinde eski filmleri izliyoruz Hank. | Open Subtitles | نحن نشرب الخمر و نمارس الجنس و نشاهد الأفلام القديمة في منزلك |
| Şu arabalı sinemada, eski filmleri gösteriyorlar. | Open Subtitles | تصل الدوائر، ويعرضون أفلام قديمة. |
| Gece boyunca uyumayıp eski filmleri izledik. | Open Subtitles | ظللنا مستيقظين إلى وقت متأخرِ بينما كنا نشاهد أفلاماً قديمة |
| eski filmleri kiralayıp mısır patlatırdık. | Open Subtitles | . . كنا نؤجر الأفلام القديمة و نعد الفشار |
| Sen ve baban. eski filmleri seyretmeyi çok severdiniz. | Open Subtitles | أنتِ و والدك , لقد أعتدتما أن تشاهدا الأفلام القديمة. |
| VHS'ler çıktığından beri eski filmleri yeniden izleyebilir olduk. | Open Subtitles | عندما اخترعوا نظام الفيديو المنزلي وأصبح بوسعنا أن نشاهد الأفلام القديمة من جديد. |
| Yani, ipad'imden eski filmleri izlemeyi severim. | Open Subtitles | اعني، أحب مشاهدة الأفلام القديمة على آيبادي |
| Ama o eski filmleri asla unutamadım. | Open Subtitles | لكنني لم أنسَ تلك الأفلام القديمة |
| "Hotel California" dinlerken eski filmleri izleyip bakalım senkron tutuyor mu diye bakıyoruz. | Open Subtitles | نحب أن نشاهد الأفلام القديمة بينما نستمع إلى فندق كاليفورنيا أغنية لــ فرقة الصقور الموسيقية لمعرفة إن كانت تتزامن بطريقة مقنعه |
| eski filmleri seyretmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب مشاهدة الأفلام القديمة جداً |
| Geçen Şükran Günü'nde doğu yakasındaki erkek kardeşinin evine gideceğini söylemiştin, ama evde 3 gün boyunca yalnız kalıp, eski filmleri izleyip dondurma yemeği planladığını biliyorum. | Open Subtitles | بعيد الشكر الماضي قلتِ بأنكِ ستعودين شرقاً لمنزل أخيكِ لكنني كنتُ متأكداً بأنكِ في الواقع تخططين لقضاء ثلاثة أيام في المنزل بمفردكِ لمشاهدة الأفلام القديمة و تناول المثلجات |
| Bana yeni fanila pijama alırdı ve oturur eski filmleri izlerdik. | Open Subtitles | وتشتري لي زوج جديد منملابسالنومالتحتية... ونشاهد الأفلام القديمة فحسب ... |
| Tabi. eski filmleri çok severim. | Open Subtitles | بالطبع أحب الأفلام القديمة |
| Ben epey eski filmleri severim. | Open Subtitles | أنا أحب الأفلام القديمة جداً |
| Yabancı filmleri, eski filmleri severim, Truffaut ve Godard gibi. | Open Subtitles | أحب الأفلام الأجنبية الأفلام القديمة (مثل (تروفو وغودار |
| Tembel tembel takılıp bütün gün eski filmleri izleyebiliriz. | Open Subtitles | أن نستلقي ونشاهد أفلام قديمة ؟ |
| Ve ikisi eski filmleri seyrettiler. | Open Subtitles | و شاهدا أفلاماً قديمة معاً |