| Demek istediğim, bu akşam hiçbir şeyin beni rahatsız etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أشغل بالي بهذا الليلة و لن أدع أي شيء يزعجني |
| Norn'ların kaderimi kontrol etmesine izin vermeyeceğim ya da seninkini. | Open Subtitles | وأنا لن أدع ذلك يحدث أنا لن أدع النورنس تتحكم فى مصيري |
| Evcil bir hayvan ne kadar sevilebilir bilmiyorum ama bunun beni rahatsız etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل ما مقدار الحب الذي قد يحصل عليه الكلب لن أدع شئ يضايقني |
| Devam etmesine izin vermeyeceğim... | Open Subtitles | أنا لا أصرح له بالإستمرار |
| Devam etmesine izin vermeyeceğim... | Open Subtitles | أنا لا أصرح له بالإستمرار |
| Ama başarısız evliliğin beni sonsuza dek ilişkilerden mahrum etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكنني لن أدع فشل الزواج يبعدني عن العلاقات الطلاق |
| O şerefsizin Aşağı Dünya'yı yok etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدع ذلك الوغد يدمر العالم السفلي كله. |
| En sonunda, bu savaş nasıl görünürse görünsün bu yüzden ailemin benden nefret etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | بغض النظر عن كيف سيبدو القتال في النهاية لن أدع عائلتي تكرهني من أجل هذا |
| Bu nevrotik kadının, beni yok etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | سوف لن أدع تلك المرأة المختلة تدمرني |
| Mephistopheles'in aileme daha fazla işkence etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكنني لن أدع "إبليس" يعذب عائلتي أكثر من ذلك هل تسمعينني؟ |
| Kimsenin Kira'nın yaptıklarına itiraz etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدع أي شخص يعترض على ما يقوم به كيرا |
| Kimsenin Kira'nın yaptıklarına itiraz etmesine izin vermeyeceğim. İtiraz eden, anında ölür. | Open Subtitles | لن أدع أي شخص يعترض على ما يقوم به كيرا |
| Bu yüzden kardeşimin tahmin uğruna kendisini yok etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ! لذا لن أدع أخي يُدمر نفسه من أجل تخمين |
| Chloe, sırrımın senin hayatını da yok etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | (كلوي)، لن أدع سري يدمر حياتك أنت أيضاً. |
| Dinle, Yogi her zaman Yogi olarak kalacak. Artık onun beni rahatsız etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | اسمعي، (يوغي)، سيبقى (يوغي) و لن أدع ذلك يضايقني بعد الآن |
| Greene gibi bir sosyopatın beni alt etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدع ذلك المختل ينال مني |
| Annesinin herşeyi berbat etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدع خصام والدتيها يفسده. |