| Evlendiğim gün Mabel bana bir şey dedi. | Open Subtitles | سأخبرك ِ شيء قالته لي مايبل في يوم زفافي |
| Bunu Evlendiğim gün giymiştim. | Open Subtitles | لقد إرتديت هذا في يوم زفافي |
| Evlendiğim gün, beni bir kenara çekti ve 200 dollar verdi : | Open Subtitles | فى يوم زفافى, أخذنى فى حوار جانبى وأعطانى 200 دولاراً وقال: |
| Annemin doktoru onları bana Evlendiğim gün vermişti. | Open Subtitles | لقد اعطانى اياهم الطبيب الذى يعالج امى _BAR_ فى يوم زفافى |
| Evlendiğim gün silahımı başkasına verdim. | Open Subtitles | يوم زواجي تخلصت من السلاح |
| Seninle Evlendiğim gün hayatımın en güzel günüydü. | Open Subtitles | يوم زواجي بك كان أفضل يوم في حياتي... |
| Büyükannem Eleanor bana bunu Bennett le Evlendiğim gün söylemişti. | Open Subtitles | جدتي إليانور قال لي أن يوم تزوجت بينيت، |
| Evlendiğim gün bile dalga geçildim. | Open Subtitles | حتى في يوم زفافي سُخر مني |
| Evlendiğim gün bana bir hediye bile göndermedi. | Open Subtitles | لم يرسل هدية حتى في يوم زفافي |
| Dörtyılönce, Evlendiğim gün ayrıca Güney Michigan tarihindeki en kötü, bir o kadar da garip bahar fırtınasının olduğu gün. | Open Subtitles | منذ أربع سنوات فى يوم زفافى والذى صادف أكبر واسوء عاصفة ثلجية "فى تاريخ المنطقة الجنوبية ل "ميتشغان |
| Benimde Evlendiğim gün kafam baya karışıktı. | Open Subtitles | أنا كنت مشوش يوم تزوجت |
| Jocelyn ile Evlendiğim gün. | Open Subtitles | يوم تزوجت جوسلين |