| Sürekli aynı şeyden şikâyet ettin. evlendiğimizde seni sevmediğimden şikâyet edip durdun. | Open Subtitles | الشكوى ذاتها ، أننى لم أكن أحبك حين تزوجنا |
| evlendiğimizde de ölüyordu, bizden çok yaşayacak. | Open Subtitles | وكان يحتضر عندما تزوجنا. قال انه سوف تعمر لنا جميعا. |
| evlendiğimizde 20 yaşında bile değildik. | Open Subtitles | لم نكن حتى تعدينا العشرين عاماً عندما تزوجنا |
| Fakat sen de evlendiğimizde benim soy adımı almayı kabul etmelisin. | Open Subtitles | ولكن ينبغي أن تكوني راضية بأخذ اسمي الأخير بعد أن نتزوج |
| Ama bahanem senin, hep uzakta olmandı, ve evlendiğimizde ne kadar kötü bir durumdaydım biliyorsun. | Open Subtitles | ولكنفيدفاعي.. أنت لم تكن موجوداً دائماً وكنت تعرف كم كنت أحتاجك عندما تزوّجنا |
| evlendiğimizde, hayalinde sadece bir işin olduğunu söylemiştin. Unuttun mu? | Open Subtitles | عندما تزوجنا كنت دائما تتحدث عن العمل الحلم ,أتذكر؟ |
| Anlıyorum. Yani evlendiğimizde, benim olan herşey otomatik olarak bizim olur. | Open Subtitles | إذاً عندما تزوجنا كل ما كان لي أصبح "لنا" أليس كذلك؟ |
| evlendiğimizde çok mutlu olacağımızı düşünmüştüm. | Open Subtitles | حين تزوجنا ظننت بأننا سنكون في منتهى السعادة |
| evlendiğimizde daha çocuktuk. Senden sadece birkaç yaş büyüktük. | Open Subtitles | لقد كنا أطفال عندما تزوجنا كنا أكبر منك بقليل |
| evlendiğimizde verdiğim sözlere asla ihanet etmedim. | Open Subtitles | أنا لم أخن الوعد الذي نذرته عندما تزوجنا |
| Hayır sevmiyor. evlendiğimizde ben 19 yaşındaydım. | Open Subtitles | لا ، إنها لا تحبك لقد كان عمري 19 عندما تزوجنا |
| Hayır. Sevmiyorum. evlendiğimizde sadece 19 yaşındaydım. | Open Subtitles | لا، إنها لا تخفي شيئاً، فقد كنت بالتاسعة عشر من عمري عندما تزوجنا. |
| evlendiğimizde, bana duygusal olarak dengesiz olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد أخبرني عندما تزوجنا أنها غير متزنة عاطفياً |
| O zaman evlendiğimizde, bavulumdaki monogramı değiştirmeme gerek yok. | Open Subtitles | عندما نتزوج ليس على تغيير الحروف على شنطة السفر |
| Bak, Cora evlendiğimizde, Londra'nın en harikulade çifti olacağımıza yürekten inanıyorum. | Open Subtitles | حسناً إذاً يا كورا في قلبي أعلم من أنه فور أن نتزوج سنكون أروع زوجين في لندن |
| evlendiğimizde, birbirimiz hakkında alışmakta zorlandığımız şeyler var mıydı? | Open Subtitles | حين تزوّجنا هل كان لدى أحدنا الآخر عادات وجدنا صعوبة في التأقلم معها؟ |
| evlendiğimizde yeni bir başlangıç olacak sanmıştım. | Open Subtitles | عندما تزوجتك أعتقدت انني سوف أبدا بداية جديده |
| Cora, İngiltere'ye dönüp bütün bu kargaşadan uzak, evlendiğimizde burada olan bitenin ya da konuşulanların hiçbir önemi kalmayacak. | Open Subtitles | كورا، حين نعود سوياً إلى إنجلترا ونتزوج ونكون بعيدين عن هذا المكان ما يجب فعله وقوله هنا لن يكون مهماً أبداً |
| evlendiğimizde ağzın böyle bozuk değildi. | Open Subtitles | انت لم تكونى تتكلمين بمثل هذا القبح عندما كنا متزوجين |
| İki yıl önce evlendiğimizde, bırakacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | حين ارتبطنا منذ عامين, أقسمت بأنّي سأتوقّف. |
| evlendiğimizde yanımıza taşınacaksan bununla niye uğraşıyorsun? | Open Subtitles | إن كنتِ ستنتقلين معنا عندما نتزوّج فلما الجلبة مع هذا؟ |