| Sonra da kurtardığın o kızın böyle bir pislikle evlenmesine seyirci kalıyorsun. | Open Subtitles | وبعد كل هذا تشاهد الفتاة الجميلة التي أنقذتها ؟ تتزوج هذا الحقير |
| Onun gidip onunla evlenmesine müsaade edemezsin. | Open Subtitles | ولا اخاف الفقر امي اتدعينها تتزوج هذا الرجل |
| Biliyorum, ben yalnızca fakir akrabayım ve annen benimle evlenmesine asla müsaade etmez. | Open Subtitles | أعلم أنّي من نسبٍ دنيء و أن أمّكِ لن تسمح له بالزواج بي. |
| Ama Charlie'yle evlenmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ..لكن لن أسمح لها بالزواج من هذا الـ تشارلي أبداً .أعدك |
| Söyle cin. O budalanın prensesimle evlenmesine nasıl engel olurum? | Open Subtitles | كيف أمنع هذا المغفل جلنار من أن يتزوج الأميره ؟ |
| İşte bu kadar. Şimdi ağız tadıyla evlenmesine müsaade edelim. | Open Subtitles | ها انتي مره اخري يجب ان نتركه يتزوج وباله مرتاح |
| Seninle evlenmesine izin verdin. | Open Subtitles | حاولتِ أن تأخذى مكانها تركتيه يتزوجكِ |
| Benim büyüdüğüm yerde, iki erkeğin evlenmesine izin verilmezdi. | Open Subtitles | حيث نشأت، لم يسمحوا بزواج الرجلين |
| Senin gibi bir sersemin kız kardeşimle evlenmesine izin verir miyim? | Open Subtitles | اتظن انني ساسمح لرقاقة مثلك ان تتزوج شقيقتي الصغرى؟ |
| Kardeşimizin bir sahtekarla evlenmesine ihtiyacımız var mı? | Open Subtitles | هل نحتاج حقاً لأن تتزوج شقيقتنا من خائن ؟ |
| Eğer penguenlerin evlenmesine izin verirsek bunun sonu nereye varır? | Open Subtitles | إذا تركتِ البطاريق تتزوج ، إلى أين قد ينتهي هذا الأمر ؟ |
| Böyle biriyle evlenmesine nasıl izin verebiliyorsun? | Open Subtitles | ولكن كيف تستطيع أن تتركها أن تتزوج بمثله |
| Sırf nafakadan kurtulmak için o adi herifle evlenmesine izin mi vereceksin? | Open Subtitles | إذاً ستدعها تتزوج من ذلك المغفل فقط حتي يمكنك التوقف عن دفع النفقة ؟ |
| Her ne oluyorsa, o adamla evlenmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | أي كان ما يحدث , لايجب ان ندعها تتزوج هذا الرجل |
| Annemin gözünün önünde senin gibi bir örnek dururken kızlarının kardeşlerinle evlenmesine izin vereceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد بأن والدتي ستسمح لفتياتها بالزواج من إخوتكِ في حين أنها ترى أمام عينيها نموذجاً مثلك؟ |
| Geylerin evlenmesine izin yok aptal. | Open Subtitles | الشواذ غير مسموح لهم بالزواج أيتها الغبية |
| Robert Martin ile evlenmesine izin ver, sonsuza kadar mutlu ve saygıdeğer olsun. | Open Subtitles | اذا سمحت لها بالزواج من روبرت مارتن ستكون محترمة وسعيدة الى الابد |
| O halde, oğlumun evlenmesine ne kadar heyecanlandığımı size göstermek için... sürpriz bir nişan partisi yaptım. | Open Subtitles | لأريك كم انا متحمسة ان ابني الصغير سوف يتزوج لقد قمت بإعداد حفلة خطوبة مفاجئة لك |
| İnsanlardan bu kadar nefret ediyorsun da neden oğlunun bir insanla evlenmesine müsaade ediyorsun? | Open Subtitles | تكره البشر كثيرًا لمَ تدع ابنك يتزوج واحدة ؟ |
| Böyle bir adamın kardeşimle evlenmesine nasıl izin verebilirdim? | Open Subtitles | كيف يمكنني أن أسمح لرجل مثل ذلك أن يتزوج أختي؟ |
| Seninle evlenmesine izin verdin. | Open Subtitles | حاولتِ أن تأخذى مكانها تركتيه يتزوجكِ |
| Bildiğin gibi İngiliz Kilisesi eski eş hâlâ hayatta olduğu sürece boşanmış kişilerin yeniden evlenmesine izin vermiyor. | Open Subtitles | وكما تعلمين فإن كنيسة "إنجلترا" لا تسمح بزواج المطلقين مجدداً إن كان الزوج أو الزوجة من الزواج السابق لا يزال حياً. |