| Onu bodruma kilitlediğini, diğer Evo'lar gibi bir yatağa bağladığını söylemedin. | Open Subtitles | لم تخبريني بأنكِ تحبسينه في السرداب متصل بسلوك في اسطوانة مع بقية المتطّورين |
| Ama görümde bizi kurtarabilecek Evo'ları da gördüm. | Open Subtitles | ولكن رؤيتي أظهرت ليّ أيضًا المتطّورين الذين بوسعهم إنقاذنا |
| Bir Evo'nun 30 metre yakınında olunduğu sürece cihazda hepsi çıkacak. | Open Subtitles | طالما أنك على بعد 100 قدم من متطّور فكلهم مسجلون على الآداة |
| Gerçekten bu şeylerin Evo'ları tespit edebileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | أتعتقد حقًا أنها قد تخبرنا إن كان هناك متطّور في الغرفة؟ |
| Evo bilişsel işlevleri %30 seviyesinde. | Open Subtitles | ايفو الوظائف الإدراكية بنسبة 30٪. |
| Hatta en yeni kampüsümüzle birlikte Evo'lara olan desteğimiz artarak sürmekte. | Open Subtitles | في الواقع إننا نشجع المتطورين للغاية في أحدث حرم جامعي لدينا |
| Evo'ları insanoğlunu koruyacak doğal bir olay olarak görüyor. | Open Subtitles | لقد آمن بأن المتطورون كانوا طريقة طبيعية لحماية البشرية |
| Sistemimiz tüm düşman Evo aktivitelerini uzaktan tespit edebilme özelliğine sahip. | Open Subtitles | بل وإن نظام تعقبنا بوسعه عرض كلّ المتطوّرين العدائيين عن بعد |
| Sen sürekli ona özel olduğunu söylediğin için sadece Evo'lar ile bağ kurabiliyor. | Open Subtitles | إنه يعرف نفسه بأنه من المتطّورين لأنك دومًا ما تخبره بأنه مميز |
| Ben de tıpkı diğer bir sürü insan gibi bu köprülere şiddetle karşı olan Evo'ları görmezden geldim. | Open Subtitles | وكالكثير من أمثالي، غضيت النظر عن المتطّورين المتعصبين الرافضين لتلك الروابط |
| Evo'ları Evo'lar teslim etmesin diye yapılan bir uygulama. | Open Subtitles | إنهم يعيدوا الفحص، يتأكدون بأن من يسلمونا المتطّورين ليسوا كذلك |
| İmparatorluğunu Evo'ları kullanmak üzerine kurdu. | Open Subtitles | لقد بنت امبراطوريتها كلها على استغلال المتطّورين |
| Kaybolan tüm Evo'ların geldiği yer burası. | Open Subtitles | كل هؤلاء المتطّورين المفقودين هنا مكانهم أوقف السيارة هنا |
| Yani bir düşünsene. Kendi cinsine sırtını dönen bir Evo'ya güvenebilir misin? | Open Subtitles | أعني فكر بالأمر، أي متطّور ينقلب على عشيرته.. |
| Çizen kişinin bir Evo olduğuna dair ve bu kitaptaki şeylerin gerçek olduğuna dair dedikodular var. | Open Subtitles | هناك إشاعات منتشرة بأن الفنان كان متطّور.. -وأن كل ما رسمه في كتبه تحقق |
| Dünyanın senden ve her Evo'dan korkması gerek yoksa başarısız oluruz. | Open Subtitles | يجب أن يخاف العالم منك ومن كل متطّور |
| İşin bitince, Evo ile Spyder'a bir bakıver. | Open Subtitles | عندما تتفرغ اريد منك ان تتفحص سياراتنا الـ (ايفو) و الـ (السبايدر) |
| Evo yenileme sistemi devre dışı. | Open Subtitles | ايفو شبكة تجديد حاليا. |
| Nadir bulunan bir kandır. Ayrıca Evo'lar ortaya çıktığından beri kan bağışları artık eskisi gibi değil. | Open Subtitles | إنها فصيلة دم نادرة ومنذ اكتشاف المتطورين أصبح التبرع بالدم أقل مما كان عليه |
| Evo'ların listesi o kadar iyi oldu ki. | Open Subtitles | أؤكد لك أن قائمة المتطورين تلك هي هبة من الله |
| Evo'ları insanoğlunu koruyacak doğal bir olay olarak görüyor. | Open Subtitles | لقد آمن بأن المتطورون كانوا طريقة طبيعية لحماية البشرية |
| Karımla Evo'ları avlıyorduk çünkü 13 Haziranda oğlumuzu öldürdüklerini sanıyorduk. | Open Subtitles | كنت أطارد المتطوّرين أنا وزوجتي لأنّنا ظنّنا أنهم قتلوا ابننا في الـ 13 من حزيران |
| Şu an bu teknolojiyi kullanarak şu an bu odada olmaması gereken Evo'ların olduğunu öğrenmiş bulunuyorum. | Open Subtitles | باستخدام هذه التقنية الآن علمت أن ثمّة متطوّر غير مسجّل هنا في هذه القاعة |
| Molly Walker adında bir Evo'yu bulmak için dosyalarıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج ملفّاتي لتتبُّع متطوّرة تدعى (مولي ووكر) |