| Yıllar değil, hayatim, ezelden beri. | Open Subtitles | ليس سنوات يا حبيبتى منذ ازمنة |
| Yıllar değil, hayatim, ezelden beri. | Open Subtitles | ليس سنوات يا حبيبتى منذ ازمنة |
| ezelden beri varmış. Zamanın başlangıcından beri ortalıkta olan bir tip yani. | Open Subtitles | لقد كان موجوداً منذ الأبد لبعض الوقت كان نوعاً ما صديق |
| Yani Nate Hardware ezelden beri ailenizindi. | Open Subtitles | أَعْني، أجهزة نَيت كانت لعائلتِكَ منذ الأبد. |
| Pürüz ezelden, ezelden beri insan hayatının bir parçası. Ve antik dönem yazarları bunun hakkında yazmışlar. | TED | الخشونة هي جزء من حياة الإنسان منذ الأزل وإلى الأبد. ولقد كتب المؤلّفون القدماء حول هذا الموضوع. |
| Birbirimizi ezelden beri tanıyor gibiydik ve sonra bir gün o kovuldu. | Open Subtitles | تستطيعين القول بأننا نعرف بعضنا منذ الأزل وفي احد الايام تلقى خبر الإقالة |
| ezelden beri kadınlardan bir şeyler alıp duruyorlar. | Open Subtitles | لقد تم أخذ الأمور من النساء منذ بداية الزمن. |
| ezelden beri bizim savaşımız kaçınılmazdı. | Open Subtitles | قُدّر لنا الصراع منذ بداية الزمن |
| ezelden beri. | Open Subtitles | أشعر كأنه منذ الأبد |
| Seymour burada çalışmaya başladığından beri, ezelden beri, gerçekten iyi adamdır. | Open Subtitles | كان يعمل (سيمور) هنا منذ... منذ الأبد و كان رجلاً طيباً بحق |
| - ezelden beri! | Open Subtitles | - منذ الأبد - |
| Birçok şekle giriyor ama o, ezelden beri orada. | Open Subtitles | إنه يأخذ أشكال عدة، ولكنه موجود منذ الأزل |
| Hükümetler ve imparatorluklar gelir, gider... ama biz ezelden beri insanlığın güvenliğini sağlıyoruz. | Open Subtitles | لنعمل على اتحاد الحكومات ومصاصي الدماء فنحن من يحمي البشريه منذ الأزل |
| Henüz birkaç aydır tanışıyor olsak da seni ezelden beri tanıyor gibiyim. | Open Subtitles | وعلي الرغم أني لم أعرفك سوى من بضعة أشهر فقط أحس بأني أعرفك منذ الأزل |