Beni yere fırlattılar ellerimi ve ayaklarımı bağladılar pijamalarım üstümde beni götürdüler. | Open Subtitles | عملاء حكومة ألقوا بي على الأرض، قيدوا قدمي , ويدي |
Evimize taş ve asit şişeleri fırlattılar. | Open Subtitles | ألقوا بالحجارة والزجاجات الحارقة على منزلنا |
İşte o zaman tanka doğru bir şey fırlattılar. | Open Subtitles | ذلك عندما ألقوا أشيائا في البحر |
İşte o zaman tanka doğru bir şey fırlattılar. | Open Subtitles | ذلك عندما ألقوا أشيائا في البحر |
O ve holigan arkadaşları üzerime kurabiye fırlattılar. | Open Subtitles | هو و أصدقائه الهمجيين ألقوا الكعك على |
Bize iksir fırlattılar Billie. | Open Subtitles | هم ألقوا الجرعة علينا ، بيلي |