| Bu kadar yoğun bir şekilde yuva yapmanın bir faydası beslenme alanlarıyla ilgili bilgi paylaşımı yapma fırsatıdır. | Open Subtitles | قد تكون أحد مميزات التعشيش بمثلهذهالكثافة.. هي فرصة تبادل المعلومات عن مواقع الغذاء |
| Bilirsin, hayatın sunduğu en büyük nimet, yapmaya değecek bir iş için canla başla çalışabilme fırsatıdır. | Open Subtitles | هل تعلمون أن افضل هدية تمنحها الحياة هي فرصة العمل بجد في عمل يستحق ذلك |
| Bilirsiniz, hayatın sunduğu en büyük nimet, yapmaya değecek bir iş için canla başla çalışabilme fırsatıdır. | Open Subtitles | هل تعلمون أن افضل هدية تمنحها الحياة هي فرصة العمل بجد في عمل يستحق ذلك |
| Heybetli ve saldırgan olan erkekler için bu bir nevi cesaretlerini kanıtlama fırsatıdır. | Open Subtitles | هي فرصة للذكور لإثبات قوّة شخصيتهم. هم هائلون ومخلوقات عدوانية. |
| Belki de bir ödül kazanma fırsatıdır. | Open Subtitles | أهي فرصة ؟ ربما هي فرصة لربح جائزة |
| Ne derler bilirsin, birinin sorunu diğerinin fırsatıdır. | Open Subtitles | يقال أن محنة شخص هي فرصة لشخص آخر |