| Senin hayatında sıradan bir fırtına var ve sen hemen teslim mi oluyorsun? | Open Subtitles | هناك عاصفة تمر بحياتك... وأنت تريد الاستسلام لها , أي قائد أنت ؟ |
| Ayaktaydık. Kanalda fırtına var. | Open Subtitles | وقفنا في الأسفل كان هناك عاصفة في القناة |
| Ayaktaydık. Kanalda fırtına var. | Open Subtitles | وقفنا في الأسفل ,كان هناك عاصفة في القناة |
| Aynı zamanda, Atlantik'te Maine'i vurmak üzere olan bir fırtına var. | Open Subtitles | أيضا هناك عاصفة في المحيط الأطلسي على وشك أن تضرب سواحل ولاية مين |
| Görünüşe göre pistin bir mil yakınında bir fırtına var. | Open Subtitles | تبدو مثل عاصفة رعدية قد تكون على بعد ميل واحد من الطريق |
| 40 dakika ama fırtına var. Bu yüzden biraz daha uzun sürebilir. | Open Subtitles | 40 دقيقة , ولكن يوجد هناك عاصفة لذلك من الممكن أن تأخذ وقت أطول |
| 40 dakika ama fırtına var. Bu yüzden biraz daha uzun sürebilir. | Open Subtitles | 40 دقيقة , ولكن يوجد هناك عاصفة لذلك من الممكن أن تأخذ وقت أطول |
| Yaklaşan bir fırtına var, çocuğum. Hazırlanmamız gerekiyor. | Open Subtitles | هناك عاصفة قادمة يا صغيرتي .يجب أن نكون على أتم استعداد |
| Neyse şanlıyız ki filmin sonunda bir fırtına var. | Open Subtitles | نعم , ولكننا محظوظين , لأن هناك عاصفة ضخمة بنهاية الفلم. |
| Brady, filmin sonunda bir fırtına var demiştin böylece filmden çıkabiliriz. | Open Subtitles | برادي أنت قلت أن هناك عاصفة في نهاية الفلم يمكننا ركوبها للخروج من هنا. |
| Bir fırtına var ve, damat da düğüne katılmamış. | Open Subtitles | هناك عاصفة والعريس لم يسير على المذبح ابداً |
| Dışarıda tam bir elektromanyetik fırtına var. | Open Subtitles | وإمكانياتها على هذه المنطقة يبدو وكأن هناك عاصفة إلكترونية في الخارج |
| Yaklaşan bir fırtına var, hemen ayrılmamız lazım. | Open Subtitles | هناك عاصفة قادمة ، نحتاج الى المغادرة قريباً |
| Yüzeyde iletişim zincirini tehdit eden bir fırtına var. | Open Subtitles | هناك عاصفة على سطح المياه تهديد تواصلات بالداعم |
| Altı saattir bizi vuran bir fırtına var. | Open Subtitles | هناك عاصفة ستضربنا خلال 6 ساعات |
| Meksika Körfezinin üzerinde büyük bir fırtına var. | Open Subtitles | هناك عاصفة كبيرة فوق هضبة المكسيك |
| Başının üstünde dönmekte olan bir fırtına var. | Open Subtitles | الآن هناك عاصفة مظلمة تحوم حول رأسك |
| Florida'da büyük bir fırtına var ve tüm uçuşları iptal etmişler. | Open Subtitles | "هناك عاصفة كبيرة في "فلوريدا وقد ألغيت جميع الرحلات الجوية |
| Sanırım Midwest'te fırtına var. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك عاصفة في الغرب الأوسط |
| Yaklaşan bir fırtına var ve ben senin gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | هناك عاصفة قادمة وانا اريد منك المغادرة |
| Bu akşam fırtına var. Havayı biraz serinletti. | Open Subtitles | هبّت عاصفة رعدية هذا المساء قامت بتلطيف الجو قليلاً |