| Buzdağı eriyip fareler gibi boğulmadan önce çok şey yapacağız. | Open Subtitles | قبل أن يذوب الثلج و نغرق كالفئران فسنؤدى الكثير من الاشياء |
| Küçük fareler gibi yukarılara tırmanıp mutfaklardan yiyecek aşırıyorlar. | Open Subtitles | يوجد خبز لكل واحد انظر اليهم كالفئران الصغيره انهم ينتقلون عبر المجارير |
| Şu an, birçok çalışma insan hastalıklarının fareler gibi hayvansal modellerinde yapılan uygulamalarla yürüyor, | TED | الكثير من الاختبارات حاليا يتم تطبيقها على نماذج حيوانية مثل الفئران. |
| fareler gibi zıbarmalı! Zehirden daha kötü bişeyle! | Open Subtitles | يجب ان تموتو مثل الفئران بشئ اخر غير السم |
| CIS ekibim fareler gibi sessizdir. | Open Subtitles | فرجالي على أهبة الإستعداد |
| Tüm gün boyunca sadece intikam planları yaparken bizleri fareler gibi bir deliğe tıktın! | Open Subtitles | أنت تضعينا هنا كالجرذان بينما تخططين للأنتقام طوال اليوم |
| Uzaylılar üzerinde fareler gibi deneylerin yapıldığı genetik mühendislik tesisi. | Open Subtitles | إنها منشأة للهندسة الوراثية تعامل الفضائيين كفئران التجارب |
| Tünellerinde fareler gibi saklanıyorlar. Bombardımana devam edin. | Open Subtitles | أنهم يختفون في تلك الأنفاق مثل الجرذان واصل القصف العشوائي |
| fareler gibi kaçışmışlar fakat adamlarım onları bulacaktır. | Open Subtitles | إنهم تبعثروا كالفئران. لكن رجالى سيجدوهم. |
| Ve bütün suçlular fareler gibi caddelere yayılır. | Open Subtitles | وسيتدفق المجرمون إلى الشوارع كالفئران |
| Chia Hayvan Mağazası'ndaki fareler gibi kapana kısıldık. | Open Subtitles | .. محتجزين كالفئران .مع حيوان غريب. |
| 20 yıl boyunca fareler gibi yaşadık. | Open Subtitles | و لمدة 20 عاماً، عشنا كالفئران |
| Ben derim ki eşyalarımızı toplayıp kaçalım. Bu doğru, burada kalır ve savaşırsak fareler gibi öleceğiz. | Open Subtitles | اقترح بأن نحزم أغراضنا ونرحل - إنه محق , إذا حاربنا سوف نموت كالفئران - |
| Bu çete de böyle ...fareler gibi | Open Subtitles | وبهذه الطريقة تكون جماعة الدرجات البخارية مثل الفئران |
| Evet, şimdi öldü. Tıpkı lanet fareler gibi. | Open Subtitles | حسناً ، لقد مات الآن إنهم مثل الفئران اللعينة |
| Ürkütücü küçük ellerini ve canavar fareler gibi hızla sürünmelerini çok severim. | Open Subtitles | أحب أياديهم الصغيرة المخيفة, والطريقة التي يزحفون بها مثل الفئران المتوحشة, |
| İnsanlar karanlıklarda fareler gibi yaşadı saklandı, aç bilaç kaldı ya da çok daha kötüsü yok edilmek için yakalanıp kamplara konuldu. | Open Subtitles | عاشوا الناس مثل الفئران في الظل، يختبئون، يتضورون جوعاً، أو الأسوأ من ذلك تم أسرهم ووضعهم في مخيمات للإبادة |
| Ne diyorsun yani, fareler gibi kapana mı kısıldık? Hayır. | Open Subtitles | اتعني اننا مثل الفئران في المصيدة |
| CIS ekibim fareler gibi sessizdir. | Open Subtitles | فرجالي على أهبة الإستعداد |
| İyi. Çıldırmış fareler gibi beslenmeye çalışıyorlar, eğer bir defa saldırıp alırlarsa yaz boyunca sürekli saldırırlar. | Open Subtitles | حسنا لابد ان نربيهم كالجرذان المجنونة |
| Buradan küçük fareler gibi kaçacağız. | Open Subtitles | توقف - سوف ننطلق من هنا كما نبدو كفئران صغيرة |
| fareler gibi tuzağa düşeriz. | Open Subtitles | فسوف نصبح محاصرين مثل الجرذان. |