| O sana Fendle'ı söyledi. Onun kaldığı otelden bahsetti. | Open Subtitles | ولقد أخبرك بأمر السيد (فينديل) أخبرك بأمره وعن الفندق |
| Avukat Doug Fendle kapıyı çalana kadar. | Open Subtitles | أتى هذا المحامى (دوج فينديل) وقام بقرع بابى |
| Ve Fendle'ın burada olacağını da ona söyledin. | Open Subtitles | وأخبرته ان (فينديل) سيتواجد هنا |
| Ben sana karın ve Fendle hakkında bilgi verdim. | Open Subtitles | أخبرتك عن زوجتك والسيد( فينديل) |
| Doug Fendle ile aşk yaşıyordum. dün gece, | Open Subtitles | كنت أحب (دوج فينديل) والليلة الماضية |
| Onun adı Douglas Fendle. | Open Subtitles | أسمه (دوجلاس فينديل) |
| Ve iki saat sonra, Fendle öldü. | Open Subtitles | وبعدها بساعتين (فينديل) مات |
| O Doug Fendle'ı öldürdü. | Open Subtitles | قامت بقتل (دوج فينديل) |
| Ya da, daha doğrusu Douglas J. Fendle'dı. | Open Subtitles | - جى - فينديل) او... |