| Bu yüzden bir feragat sözleşmesi hazırladım, bir felakete karşı sizlerin imzalaması için. | Open Subtitles | لذا فقد أعددت لكن وثيقة تنازل كي توقعن عليها في حال وقوع كارثة |
| Bakışlarımızın dansı, meydan okuma, feragat, yok etme, dehşetimizin parfümü. | TED | رقص لمحاتنا ,تحدي, تنازل عفو , وعطر من خوفنا |
| Kraliçeyi feragat etmeye zorlayan... ve yoluna çıkan herkesi öldürecek adamdır. | Open Subtitles | وقد اجبر الملكه على التنازل وقد يقتل اي احد يعترض طريقه |
| İmzadan feragat ediyorum, yani posta kutuma koyabilirsin. | Open Subtitles | صباح الخير وقعت اوراق التنازل لذا يمكنك وضع الطرود فى صندوق البريد |
| Uğruna feragat ettiğin koca ve çocuklara rağmen kızgın. | Open Subtitles | الذي في اواقع الأمر , يمقتونكِ ويمقتونكِ أكثر من الزوج والأولاد الذي تخليت أن تحصلي عليهما |
| Daha doğrusu resmi olarak, talep ediyorum ki lejyonlarının kumandasından feragat et. | Open Subtitles | بالأحرى , يجب أن أطلب رسمياً . بأن تتنازل عن قيادة فيالقك |
| Başbakanım, geç saatte ardığım için üzgünüm, ama korkarım ki Kraliçe tahttan feragat ediyor. Ne? | Open Subtitles | رئيس الوزراء,آسف لاتصالي في هذه الساعة المتأخرة ولكنني أخشى أن الملكة قد تنازلت عن العرش |
| Perşembe aynı zamanda ... ve bugünü telafi etmek için, kendi hakkımdan feragat edeceğim. | Open Subtitles | ولاجل أن نتصالح هذا اليوم أنا أتنازل عن رسوم اللعب |
| Bunlar dövüşçünüzün ciddi yaralanması ya da ölmesi ihtimaline karşılık feragat belgeleri. | Open Subtitles | هذه ورقة تنازل في حالة ان مقاتلك اصيب بخطورة، او قتل |
| Çıkar çatışmasından feragat ettiler. | Open Subtitles | لقد وقعوا على تعارض مع تنازل عن الفائدة. |
| Sayın avukat, suçlamaların okunma kısmından feragat ediyor musunuz? | Open Subtitles | أيها المستشار، هل هُنالك تنازل رسمي للتهم الموجه إليه؟ |
| Taht'tan feragat edilmesinden bu yana böyle bir şey görmedi ve o olayın, üzerinde yarattığı etkiyi anlatamam bile. | Open Subtitles | إنها لم تمر بشيء مماثل منذ التنازل ولا أستطيع الجزم بمدى تأثير ذلك عليها |
| Taht'tan feragat edilmesinden bu yana böyle bir şey görmedi ve o olayın, üzerinde yarattığı etkiyi anlatamam bile. | Open Subtitles | إنها لم تمر بشيء مماثل منذ التنازل ولا أستطيع الجزم بمدى تأثير ذلك عليها |
| Avukatın gönderdiği feragat belgesini imzaladım. | Open Subtitles | هنا وقعت التنازل الذي أرسله المحامي مع الشيك |
| Vatandaşlığımızı feragat ettim ve pasaportlarımızı yaktım. | Open Subtitles | لا , انا تخليت عن جنسياتنا واحرقت جوازات السفر |
| Avukat edinme hakkınızdan bir kez daha feragat mı ediyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً مرة آخرى، أنتَ تتنازل عن حقك بتواجد محامٍ برفقتك؟ |
| Misa, ölüm defteri üzerindeki tüm haklarından feragat edip benden kendisini öldürmemi istedi. | Open Subtitles | ميسا تنازلت عن حقها في مذكرة الموت طلبت مني أن أقتلها |
| Duygusal yönden tehlike arz ettiğim gerçeğine dayanarak komuta görevimden feragat ediyorum. | Open Subtitles | أنا أتنازل عن الخدمة على أساس أنني غير متوازن عاطفياً |
| Şirketlerindeki hisselerimden feragat etmek hem benim için hem senin için hem onlar için adil olmaz. | Open Subtitles | سيكون من غير العادل لك و لى ولهم ان اتخلى عن اى حصه لى فى شركتهم |
| feragat sözleşmesi imzaladılar mı? | TED | هل وقعوا على تنازلات الموهبة؟ |
| Hükümetim bütün Sudan işlerinden feragat ediyor. | Open Subtitles | حكومتي تنبذ كل تأثير على الشؤون السودانية. |
| Senin için krallıktan resmen feragat etmeliyim. | Open Subtitles | سأتنازل رسميًا عن المملكة لاسمك. |
| İkimizde senaryoyu yazma hakkından feragat etmen gerektiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | حسنٌ ، نعتقد كلانا أن عليك أن تتخلى عن حقك في كتابة النص |
| Bütün işverenler katı anayasal kurallar doğrultusunda bazı haklarından feragat ederler. | Open Subtitles | كل الموظفين لديهم بعض الأسهم في مقابل التخلي عن بعض الحقوق الدستورية. |
| feragat etmemiz için bir neden daha. | Open Subtitles | هذا سبب آخر يجعلنا نتخلى عن حقنا بالسرية. |
| İlki, bölge liderlerinin taleplerinden bir miktar feragat ederek uzlaşmak yerine en yüksek talepleri dayatmaktaki inadı. | TED | اولا تعنت الزعماء المحليين للتنازل او المساومة على اي شيء والمطالبة بما هو اكبر من حقوقهم |
| Şu işe bak. Az önce şirketi dava etmeyeceğini belirten feragat belgesini imzaladın. | Open Subtitles | اسمع , لقد وقعت على تنازلك بأن لا تُقاضي الشركة |