| Hem bu arada, yeni bir konuğun var. Hollywood'dan bir film yıldızı. | Open Subtitles | وإضافة إلى ذلك، أصبح لديكي ضيف جديد نجم سينمائي من هوليوود. |
| Bunun için endişelenmene hiç gerek yok. Sen her zaman büyük bir film yıldızı olacaksın. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تكون قلقاً بشأن هذا ستكون دائماً نجم سينمائي عظيم |
| Neden arkadaşınızı bir film yıldızı olduğunu daha önce söylemediniz? | Open Subtitles | لم لم تخبروني أن صديقكم هو نجم أفلام الأكشن ؟ |
| Kendisini film yıldızı sanan can sıkıcı yaşlı bir kadın. | Open Subtitles | اللعنة على هذه العجوز على الرغم من كونها نجمة سينمائية. |
| Uluslararası film yıldızı... acımasız suikastçi... | Open Subtitles | اذا هناك لدينا قصة بسيطة فى الواقع النجم السينمائي الدولي، قاتل لا يرحم، |
| Dün gece yatağımda ölü bir film yıldızı vardı. | Open Subtitles | أتريد أن تعرف عن الموتى ؟ كان لدىّ نجمة أفلام ميتة فى فراشى ليلة أمس |
| film yıldızı görecek olursanız, bana gösterir misiniz? | Open Subtitles | إذا مررنا ببعض نجوم السينما هلا توقفنا قليلاً ليوقعوا لي ؟ |
| Marlene Gale, film yıldızı. Panayırın açılışını yapmağa geliyor. | Open Subtitles | مارلين جيل, نجمة السينما, ستاتى لأفتتاح المعرض |
| O sürtük senin hakkında yazdığında kendini film yıldızı gibi hissedeceksin. | Open Subtitles | عندما تخاطب تلك العاهرة وتكتب عنك تشعر بأنك نجم سينمائي. |
| Bir film yıldızı olduğunu düşündüğüm için anlaştım ve uzunca bir süredir öyle davranmıyorsun. | Open Subtitles | بل لأنك نجم سينمائي ولم تتصرف على هذا النحو منذ زمن |
| Bunu göreceğiz ama Vin, senin bir film yıldızı olduğuna tekrar inanmaya başladım ve biliyor musun? | Open Subtitles | الوقت كفيل بالتحديد لكن بدأت أؤمن أنك نجم سينمائي ثانية ولعلمك، |
| Sen bir köşkte yaşıyorsun. Bildiğin gibi baban bir film yıldızı. | Open Subtitles | أنت تعيش في قصر تعلم, ووالدك نجم سينمائي |
| - Bir bira verin. Bu adam birayı beklemez. O bir film yıldızı. | Open Subtitles | احضر لهذا الشاب البيرة هذا الشاب لا ينتظر من أجل البيرة انه نجم أفلام |
| milyoner bir film yıldızı köylü bir hizmetliyi o kadar önemsiyorki | Open Subtitles | في أيّ مكان غير الحياة الحقيقيّة سيكون هناك نجم أفلام مليونير يهتمّ كثيرًا ببواب متخلّف |
| Eskiden en iyi arkadaştık, bilirsin sen büyük bir film yıldızı olmadan önce. | Open Subtitles | لقد كنا أصدقاء مقربون ، تعلمين . قبل أن تصبحي نجمة سينمائية كبيرة |
| Bir film yıldızı mı diye sormaya cesaret edemedim. | Open Subtitles | لم يكن لديّ الجرأة لأسأله إن كانت نجمة سينمائية. |
| Bay film yıldızı'nın park yeri hemen sahnenin yanıymış. | Open Subtitles | النجم السينمائي يحصل على الموقف بجوار خشبة المسرح |
| O film yıldızı dokuz yaşındaki oğluma tecavüz etti. | Open Subtitles | ذلك النجم السينمائي أغتصب إبني ذو التاسعة من العمر |
| Ben de işi ele aldım. Fransız film yıldızı değilim belki ama iyi olduğum birşeyler var. | Open Subtitles | أثبت وجهة نظري ، ربما لست نجمة أفلام فرنسية |
| Söyle bakalım, hiç film yıldızı biliyor musun? | Open Subtitles | الآن أخبريني, أتعرفين أيا من نجوم السينما ؟ |
| film yıldızı ile biraz çene çaldım. | Open Subtitles | وتحدثت الى نجمة السينما, ومثل هذه الأمور |
| film yıldızı olduğumdan beri, acınası haldeyim. | Open Subtitles | منذ أن أصبحت نجماً سينمائياً أصبحت بائساً |
| O, tüm zamanların en büyük film yıldızı olarak biliniyor. | Open Subtitles | هو معروف بأنه أكبر نجم سينمائى على الاطلاق. |
| Hem de politik bağları olan bir film yıldızı tarafından kameraya çekilen bir cinayet. | Open Subtitles | تم التقاطة بواسطة نجم افلام لة ارتباط بالشئون السياسية |
| film yıldızı yüzüne kalıcı dövme yaptıramaz. | Open Subtitles | نجم الأفلام لا يستطيع وضع وشم كبير ودائم على وجهه |
| Tıpkı bir film yıldızı gibi. | Open Subtitles | . مثل نجوم الأفلام |
| Matmazel Marie Marvelle, Belçikalı büyük film yıldızı, ...o otelde kalıyor. | Open Subtitles | " الآنسة " ماري مارفل الممثلة الكبيرة البلجيكية انها تقيم هناك |
| Geleceğin parlak film yıldızı. | Open Subtitles | نجم السينما يظهر والمستقبل لامع جدا |
| Yani ben çok ünlü bir film yıldızı olursam ve evlenirsek anlaşma imzalamayacak mısın? | Open Subtitles | اذن انت تقول ان اصبحت نجمة افلام شهيرة و تزوجنا لن توقع اتفاق ما قبل الزواج؟ |