| İkiz kardeşim belgesel yapımcısı ve ilk filmlerinden birinde bir dağıtım şirketinden teklif aldı. | TED | أخي التوأم مُخرج أفلام وثائقية، وحصل على عرض من شركة توزيع لأحدى أول أفلامه. |
| Ve Lara Croft filmlerinden sonra, Angelina Jolie’nin eve tamamen morluklara bürünmüş halde gittiğini okumuştum. | TED | وأنا أتذكر أني قرأت ، بعد أفلام لارا كرافت كيف أن أنجلينيا جولي كلنت لتذهب للمنزل مغطاة بندب زرقاء وسوداء |
| Öyle ki, 25 yıl önce şu gangster filmlerinden hoşlanırdım. | Open Subtitles | قبل 25 عاماً كنت أعشق أفلام زعماء العصابات |
| Adam son 20 yılın en iyi filmlerinden çoğunun yapımcısı. | Open Subtitles | الرجل أنتج العديد من الأفلام الجيدة في العشرين سنة الماضية |
| Senin filmlerinden alıntı yaparsam bu ırkçılığa kaçmaz, değil mi? | Open Subtitles | هيه ,حينما اقتبس كلام من أفلامك ,هذا ليس تعصبا ,صحيح؟ |
| Adamın bodrum katta eski kabin filmlerinden oluşan bir koleksiyonu var, Carl. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه اكبر كمية من افلام المدرسة القديمة فى فناء منزله |
| Çağrıya bakan memur filmlerinden tanımış. | Open Subtitles | ضابط الإستجابة للحدث تعرف عليها من أحد أفلامها |
| Korku filmlerinden çıkmış gibi bir yer burası. | Open Subtitles | هذا المكان هو مثل من فيلم من أفلام الرعب. |
| Dünyada 'Filmler, simdi her zamankinden daha çok' sloganıyla bilinen stüdyo... klasik siyah-beyaz filmlerinden 25 tanesini müzeye bağışlıyor. | Open Subtitles | الإستوديو، أصبح شعاره الآن: "الآن، أفلام أكثر مما مضى" يتبرع بطبع 25 نسخة من كلاسيكيات الأبيض والأسود إلى المتحف |
| Hayvanların konuştuğu Disney filmlerinden biridir. | Open Subtitles | من المحتمل أنه أحد أفلام ديزني مع حيوانات ناطقة |
| Bu yapım cinayet filmlerinden biri gibi. | Open Subtitles | هذا المنتج هو أعلى بدرجة من أفلام التعذيب |
| Çizgi roman filmlerinden başka bir konudan bahsedebilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا الحديث عن شيء, أخر بخلاف أفلام الكتب الأطفال؟ |
| Hanımla birlikte izlediğimiz şu "Halloween" filmlerinden birinde ses çok yüksekti de. | Open Subtitles | لقد كنت أنا و السيدة نشاهد أحد أفلام الرعب |
| Ufaklığın beni yine o korku filmlerinden birine sürüklemesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن يرغمنا جونيور على الذهاب . لمثل هذه الأفلام المرعبة |
| Sanat filmi. O sayılmaz. Biz film filmlerinden bahsediyoruz. | Open Subtitles | إنه فيلم فنّي، لا يحتسب، نحن نتكلم عن الأفلام السينمائية |
| Film, Hollywood tarihinin üstünde en çok konuşulan bitmemiş filmlerinden biri oldu. | Open Subtitles | فيلم ـ لدي شيء لأعطيك ـ أصبح واحدا من أكثر الأفلام الغير مكتملة جدلا في تاريخ هوليوود |
| Bence TV de bu hafta gösterdikleri filmlerinden ötürü kıskanıyor. | Open Subtitles | أعتقدأنهاغيرانة... لأن أفلامك القديمة كانت تعرض... على التلفاز هذا الأسبوع. |
| Bu cinayetleri kim işliyorsa, filmlerinden ve senden esinleniyor. | Open Subtitles | من يقوم بأعمال القتل هذة يستخدم أفلامك كمصدر للالهام |
| Senden ve aptal filmlerinden bıktım. | Open Subtitles | أنا مستاءة منك و من أفلامك السخيفة |
| Bilmiyorum, John. Şu plaj filmlerinden biri. | Open Subtitles | لا اعلم جوني, انه واحد من افلام الشاطئ تلك |
| Barbara'nın muhteşem filmlerinden birinde dediği gibi, "Yentl," eğitim isteyen genç bir kadını canlandırıyordu. | TED | صورت باربارا في أحد أفلامها الرائعة "ينتل" لقد صورت أمرأة شابة أرادت أن تتعلم |
| filmlerinden alıntılar yapıp, ürününe uyarlamalısın. | Open Subtitles | خذي عبارة من أحد أفلامه وتجعلينها تناسب متجك |