| Burada 3 binin üzerinde ABD firması iş yapıyor ve bunlar Amerikan çıkarlarıdır. | Open Subtitles | هناك أكثر 3000 شركة أمريكية تعمل في هذه البلاد وهذه هي المصالح الأمريكية |
| Pekâlâ. Dinle. First Hand Media adında bir pazarlama firması. | Open Subtitles | حسنا, اسمعيني, انها شركة تسويقية اسمها شركة فيرست هاند للاعلام |
| Dieter Rams'ın işlerinden ve Braun firması için ürettiği nesnelerden etkilenerek tasarım bilincine sahip olmuş bir çok insan vardı. | TED | الناس الذين يقومون بالتصميم بشكل واع جدا فإنهم يستوحونها من أعمال ديتر رامس، المواد التي كان يصممها لشركة تدعى براون. |
| Noelde çalışan bir yemek firması buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت متعهد حفلات يعمل في ليلة الميلاد |
| Chris Bollyn, Arizona, Phoenix'teki, bir 757 tipi APU üreticisi olan Honeywell firması ile bağlantı kurdu. | Open Subtitles | أتصل كريس بولين بشركة هونى ويل فى فونيكس منتج وحدة القوى الاحتياطية فى الـ 757 |
| Hayır, adıma çalışan çok fazla doktor var. Biyoteknoloji firması işletiyorum. | Open Subtitles | لا، لدي عمل آخر أنا ادير شركه تكنولوجيا حيويه |
| Bay Chandling bir iflas avukatı. Şehir merkezinde bir firması var. | Open Subtitles | السيد شاندلر هو محامي في قضايا الافلاس ولديه شركة وسط البلد |
| Merhaba başkomiserim. Kurye firması kurbanın çantasında sadece bir paket olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت شركة الساعي أنّ الضحيّة كان لديه طرد واحد فقط في حقيبته، |
| Bu ürünleri internet üzerinden satan bir Çin firması buldum. | Open Subtitles | حسناً، وجدت شركة توريدات صينية تبيع هذه المادة على الأنترنت |
| Her iki maddeyi birden kullanan bir Avustralya firması olduğunu keşfettim. | Open Subtitles | كلاهما , اكتشفت انهما مكونات تستخدم من قبل شركة ترفية أسترالية |
| Ryan Maxford gay evinde avukat olarak çalışmış ve Scott Delfino, uluslararası bir ilaç firması olan Dynamo Endüstrileri için çalışmış. | Open Subtitles | ريان ماكسفورد كان يعمل كمستشار في ملجأ محلي للصبية و سكوت دلفينو كان يعمل لشركة دينامو الصناعية |
| Sizin hukuk firması bunu bedava yapabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن لشركة محاماتك أن تتوكل بهذا مجاناً؟ |
| Bir yazılım firması için kod yazıyormuş. | Open Subtitles | و قد كانت ايضا كابتن فريق المشي لقد كتبت رمز لشركة برمجيات |
| Aslında, sence annemi en çok hangisi mutlu eder-- yemek firması mı, fotoğrafçı mı, | Open Subtitles | في الواقع، ماذا تظنه سيبهج أمي أكثر تدبير متعهد الحفلات، المصور أو الشخص الذي يهتم بالطباعة ؟ |
| Düğünde çalışacak olan yemek firması iflas etmiş. | Open Subtitles | متعهد حفلات الزفاف الذي كانا يريدان إستخدامه توقف عن العمل. |
| Tamamen özel güvenlik firması ile mi çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | استعمل الرقم الخاص فحسب للاتصال بشركة أمن خاصة |
| Dostumun bir teknoloji firması var, yeni işi sevdin mi, Spence? Harika... Harika. | Open Subtitles | مع صديق لي بشركة تقنية اتعجبك سبينسر |
| Bu bir gereklilik değil ama burası bir gıda firması bence son derece uyumlu. | Open Subtitles | انه ليس شرطاً لكنها شركة اطعمه وهذا الشرط هو الذي جعلها شركه مثاليه |
| Yapamıyoruz. Büyük bir inşaat firması. | Open Subtitles | لا يُمكننا ذلك ، إنهم متعهدوا بناء كبيرون. |
| Binada iki psikiyatr, bir muhasebe şirketi bir spa merkezi, bir de danışmanlık firması var. | Open Subtitles | لدينا دليلان على شركةِ محاسبة منتجع يومي و مؤسسة محلفين |
| - ...karımla, onun hukuk firması hakkında görüşeceğini söyle yeter. | Open Subtitles | وتحدث إلى زوجتي عن شركتها أوه ... ذلك صحيح ... |
| Ne tür bir havayolu firması sabah saat 4'te uçar ki? | Open Subtitles | أيّ نوعٍ من شركات الطيران لديها رحلات تغادر في الرابعة صباحاً؟ |
| TCR'dan geliyorum, mimarlık firması. | Open Subtitles | أنا من الاستجابة المناخية المؤقتة ، وشركة الهندسة المعمارية |
| Otobüs firması kurup Greyhound ile kapışabilirim. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ لدينا خطّة. ربمّا نتحول إلى حافلة سفر، ونقود مباشرة بـ (غريهوند). |