| Dedi ki: "Ben yaşlandım ama hala benimle flört ediyorsun" Ben de dedim ki: | Open Subtitles | قالت له: "أصبحتُ عجوزاً بالفعل لكنك لا زلت تغازلني"! |
| Dedi ki: "Ben yaşlandım ama hala benimle flört ediyorsun" Ben de dedim ki: | Open Subtitles | قالت له: "أصبحتُ عجوزاً بالفعل لكنك لا زلت تغازلني"! |
| Benimle biraz flört ediyorsun sandım. | Open Subtitles | ظننتك كنت تغازلني قليلاً |
| Sadece ben sanıyordum. Ama bence sen de flört ediyorsun. | Open Subtitles | لقد ظننت أني أنا فقط لكنّي أعتقد أنك تغازل أيضاً. |
| Tanıştığın her kadınla flört ediyorsun, bu herkesle sevişebilirsin demek. | Open Subtitles | أنك تغازل كل امرأة تقابلها و قد تكون تمارس الرذيلة معها |
| Tamam, tamam, benimle flört ediyorsun. | Open Subtitles | حسنا، حسنا، حسنا، أنتِ تتغزلين بي، |
| Benimle biraz flört ediyorsun sandım. | Open Subtitles | ظننتك كنت تغازلني قليلاً |
| Ve sen şimdi benimle flört ediyorsun... | Open Subtitles | والآن انت تغازلني |
| Sen daha ilk günden beri benimle flört ediyorsun. | Open Subtitles | لقد كنتَ تغازلني منذ أول يوم |
| Raj, yine benimle flört ediyorsun. | Open Subtitles | راج ! انت تغازلني مجدداً |
| Benimle flört ediyorsun. | Open Subtitles | إنك تغازلني |
| Ben... Benimle flört ediyorsun demek? | Open Subtitles | أنتَ تغازلني |
| - O hemşireyle flört ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تغازل هذه الممرضة |
| Şimdi de karımla mı flört ediyorsun? | Open Subtitles | هل تغازل زوجتي الآن؟ |
| - Kızla flört ediyorsun. | Open Subtitles | إنك تغازل المضيفه |
| Anlaşmamızla flört ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تغازل عميلتنا |
| - Bakıyorum da barmenle flört ediyorsun. - Ne? Hayır. | Open Subtitles | إنك تتغزلين بالساقي ماذا؟ |