| Dondurulmuş Muz, onları dava etmekle tehdit eden Koreli bir göçmenin buluşuydu. | Open Subtitles | الموز المثلج ذات نفسه كان من بنات أفكار مهاجر كوري هدد بمقاضاتهم |
| Birgitte. Svend Age, 13 yaşında bir göçmenin saldırısına uğramış. | Open Subtitles | طفل مهاجر بعمر 13 سنة للتو هاجم سفند اغي |
| Güçlü olmanı istiyorum, ve sen annenin dizinin dibindeyken böyle hissetmek için bir göçmenin temizliğine muhtaç değilsin. | Open Subtitles | أريدك ان تكون قوياً, وأنت لست بحاجه إلى راحه مهاجرة ما ترتدي بنطال أمك القديم لتشعرك بهذا الشعور |
| Elbette bu büyük ülkeye gelen bir göçmenin eski bir hizmetçinin, politik gidişata katacak pek fazla bir şeyi olamaz. | Open Subtitles | طبعاً مهاجرة إلى هذا البلد، عاملة سابقة في صالون، يمكنها أن تساهم في خطاب سياسيّ |
| Amerika'daki en fakir kongre bölgesi ve en çok göçmenin olduğu toplum, biz bunu yapabiliriz. | TED | المنطقة الأشد فقراً في أمريكا، المجتمع الأكثر في عدد المهاجرين في أمريكا، بإمكاننا فعل هذا. |
| O göçmenin kaynağımız olmadığını biliyordun, değil mi? | Open Subtitles | كنت تعرف بأن ذلك الفتى المهاجر لم يكن مصدرنا، أليس كذلك؟ |
| 2 illegal göçmenin kişisel eşyalarını alıyorum. | Open Subtitles | سآخذ المتعلّقات الشخصيّة لهذين المهاجرَين غير الشرعيين معي. |
| Çoğu kişi bu davayı geçen yıl dört göçmenin elde hiç delil olmamasına rağmen suçlu bulundukları davaya benzetiyor. | Open Subtitles | في العام الماضي أربعة مهاجرين تمإدانتهمبإعتداء... مع أنهم لم يتأكدوا من الفاعل! |
| Bu ülkenin kanunlarına ancak bir göçmenin duyabileceği kadar saygı duyuyorum. | Open Subtitles | أنا أحترم القوانين الخاصة بهذه الدولة بالطريقة التي يستطيع أن يفعلها أي مهاجر |
| Saati 5 dolara çalışan bir göçmenin hazırladığı hiç bir şeyi yemiyorum. | Open Subtitles | أو مواد حافظة يمكن أن تؤثر علي النتائج لن آكل أي شئ حضره مهاجر يعمل بالمشفي لقاء 5$ بالساعة |
| Cahil bir göçmenin para kazanma kapasitesine sahip. | Open Subtitles | عنده قدرة الدخل مهاجر أمي. |
| U.P den soysuz göçmenin teki! | Open Subtitles | انه مهاجر لعين من او.بى.اى |
| Fawn bir göçmenin dişlerine sahip olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | فاون تعتقد لن لدي اسنان مهاجر |
| İtibarlı bir Alman-Yahudi göçmenin, duruşmayı izleyip fikirlerini aktarması her gazeteye nasip olmaz, orası kesin. | Open Subtitles | نعم, إنه إمتياز أن يكون لدينا هكذا مهاجرة ألمانية ويهودية ومشهورة تعمل كمراسلة, بدون أدنى شك |
| Bir göçmenin midillisi olacağını kim tahmin ederdi ki? | Open Subtitles | من يتخيل بأن مهاجرة كانت لتمتلك مهراً؟ |
| Bir göçmenin midillisi olacağını kim tahmin ederdi ki? | Open Subtitles | من كان يظن بأن مهاجرة ستمتلك مهراً؟ |
| Bir göçmenin midillisi olacağı kimin aklına gelir? | Open Subtitles | من يتخيل بأن مهاجرة كانت لتمتلك مهراً؟ |
| "köstebek denilen binlerce İrlandalı göçmenin emeğiyle başladı. | Open Subtitles | تم توظيف الآلاف من المهاجرين الأيرلندين الذين كانو يلقبون بخنازير الرمال |
| - Fishler İngiltere'deki her göçmenin eşit haklara sahip olması için savaşıyor! | Open Subtitles | سمك يحاربون لأجل حقوق المهاجرين في بريطانيا |
| Ben buna "göçmenin şıklığı" diyorum. | Open Subtitles | " أسميه " المهاجر الأنيق |
| 2 illegal göçmenin kişisel eşyalarını alıyorum. | Open Subtitles | سآخذ المتعلّقات الشخصيّة لهذين المهاجرَين غير الشرعيين معي. |
| Çoğu kişi bu davayı geçen yıl dört göçmenin elde hiç delil olmamasına rağmen suçlu bulundukları davaya benzetiyor. | Open Subtitles | في العام الماضي أربعة مهاجرين تمإدانتهمبإعتداء... مع أنهم لم يتأكدوا من الفاعل! |