| Hassas ve şiş göğüsler doğuma yaklaşırken oluşan ortak bir özelliktir. | Open Subtitles | الأثداء الحساسة و المتورمة هي شائعة في الفصل الثالث من الحمل |
| - İyi. Onlar çok büyük! Dev gibi göğüsler. | Open Subtitles | لديك أثداء ضخمة وتعلمين ماهو الرائع فيها؟ |
| Eğer göğüsler kıllıysa... | Open Subtitles | ولكن إذا كانت الثدي هي شعر، مهلا، فمن حق العودة إلى كس. |
| Arabalar göğüsler, erkeklerin konuştuğu saçma sapan şeyler işte. | Open Subtitles | السيارات أو الصدور أو ما شابه من الترهات التي يتحدث عنها الرجال |
| göğüsler aslında bebekleri emzirmek için tasarlanmıştır. | Open Subtitles | الصدر,طبقاً لتصميمه لأجل أن يمتصه الأطفال |
| Reklamlarda göğüsler, televizyonda göğüsler, filmlerde göğüsler. | Open Subtitles | ثدي في الإعلانات وفي التلفاز وفي الأفلام.. |
| -Bu gelişme bana aptalca geliyor. -Sıkı göğüsler. | Open Subtitles | هذا نتوء أحمق بالنسبة لي - نهود ممتلئة - |
| Ama göğüsler biraz daha sarkmalı. | Open Subtitles | لكن أعتقد أن على الأثداء أن تتأرجح بشكل أكبر |
| O safra kesesini düzelttikten sonra, isterseniz o tahta göğüsler için de bir şeyler düşünebiliriz. | Open Subtitles | أتعلمين, بعد أن عالجت تلك المرارة لربما تريديني أن أعمل شيء بتلك الأثداء المسطحة |
| Şu aptal plastik göğüsler. Aradığın şey bu muydu? | Open Subtitles | ومع كل تلك الأثداء البلاستيكية السخيفة أهذا ما تحاول الحصول عليه؟ |
| Evlendiğine göre artık hiç bir zaman sahip olamayacağı göğüsler. | Open Subtitles | أثداء لن يحصل عليها بما أنه الان سوف يتزوج |
| Yani, güzel göğüsler, güzel popo, tam paket. | Open Subtitles | اعني, أثداء جميلة, مؤخرة جميلة, حزمة الكاملة. |
| Bakın, belki göğüsler çizmek istersiniz diye keçeli kalem ve çizim kâğıdı getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبت اوراق رسم وأقلام في حاله أنكم تريدون رسم أثداء |
| Bu durumda göğüsler dik ve yuvarlak yerine, boylamasına uzun durumdadır. | Open Subtitles | إنها حالة يكون فيها الثدي طويل الشكل بدلاً من أن يكون مرتفعاً ومستديراً |
| Ne bileyim. Büyük göğüsler, uzun bacaklar. | Open Subtitles | لا أعرف، مثل أي شئ الثدي الكبير، السيقان الطويلة |
| Shannon, Tanrı'nın gözünde bütün göğüsler birdir. | Open Subtitles | شانون، كل الصدور متساوية في نظر الأله |
| göğüsler çok hassastır. Havayla temas ettiklerini hemen anlarlar. | Open Subtitles | الصدور حساسة جداً يعلمون كيف يظهرون ذلك |
| Kalçalar ve göğüsler tam oturdu. Dön, aşkım. Dön. | Open Subtitles | جميل من ناحية الصدر و الوسط استديري، أهي جميلة؟ |
| Alice'in geçen hafta... tanıştığı çocuk... ona oda arkadaşının takıldığı kızın göğüslerinin fotoğrafını atmış... ve göğüsler Alice'inmiş. | Open Subtitles | قابلت آليس رجل على تيندر بالأسبوع الماضي اراها صورة ثدي لفتاه رفيقه بالسكن ضاجعها |
| Katie Sherman'a takıntılıydım en inanılmaz göğüsler. | Open Subtitles | كنت مهووس بـ(كيتي شيرمان) نهود تصيب بالجنون |
| Ve Kristin'in eski erkek arkadaşı, büyük göğüsler istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال السابقة كريستين أرادت تكبير الثديين. |
| Bizzat göğüsler degil belki ama böyle muazzam bir yükü taşırken ortaya çıkan sırt problemleri öyle. | Open Subtitles | حسناً، كلا.. ليست النهود ذاتها بل آلام الظهر التي تسببها.. المرتبطة بهذا الحمل الهائل. |
| En büyük göğüsler kimdeyse, en büyük sütyen ve en büyük tel ondadır. | Open Subtitles | من لديه أكبر ثدى ستكون لها اكبر حمالة و سلك |
| Hepsinde göğüsler olduğunu fark etmiş olmalısınız. | Open Subtitles | كما تلاحظون جميعكم الآن انها جميعا تحتوى على صدور كبيرة |
| Mütevazı olmanıza gerek yok. Sizdeki popo ve göğüsler, liseli kızlarda bile yok, ve siz bunu iyi biliyorsunuz. | Open Subtitles | لا تتواضعين, لديك مؤخره و اثداء مثل فتيات المدارس و انتِ تعرفين هذا |
| Sadece şu göğüsler 10 bin dolar eder. | Open Subtitles | وصرفن الكثير من المال ليكونا أدوات للجنس هذه الثديان وحدها تتكلف 10 آلاف دولار |
| - 7 verir misin? Sevimli bir yüzü var, hadi yüzünden belki bir 8 alır... ama göğüsler 4. | Open Subtitles | ـ ألم ترى جيداً إنها تحسنت ـ أيمكنك القول أن ثديها ذي القياس المثالي ؟ |
| Şu göğüsler hayalimde canlandırsana. | Open Subtitles | إذن، ثدييها أوصفها لي لأتخيلها |