| Oh Tanrım. Bir arkadaşını göndereceğini söyledi, SRU'yu aramasına gerek yoktu. | Open Subtitles | قال بأنه سيرسل صديقاً لا يحتاج بالإتصال بالقوات الخاصة |
| Müdiremiz yalnızca çalışkan öğrencileri göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | مديرنا قال بأنه سيرسل الطالبات الاتي جيدون في دراستهم |
| Takviye kuvvet göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأنه سيرسل تعزيزات |
| Üzerinde satış senedi yoktu. Postayla göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | لم يكن معه صكوك بيع قال إنه سيرسله لي بالبريد |
| Bir buçuk hafta sonra babasının onu Vegan Akademisi'ne göndereceğini söyledi, ben de onu terk ettim. | Open Subtitles | و بعد اُسبوع و نصف أخبرني أن أباه سيرسله إلى أكاديمية النباتيين لذلك هجرته |
| Peder manastıra aldı ve başka bir yere göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | القس قبِل بوجوه معنا، وقال إنه سيرسله إلى دير آخر لاحقاً |
| Medyaya göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأنّه كان سيرسله إلى أجهزة الإعلام |