| Oh, bir yalancının yanında dururken hep daha güzel görünürüm. | Open Subtitles | أنا دائماً أبدو أكثر جمالاً عندما أقف إلى جانب كاذب |
| Kirkland, isteyince gerçekten çok iyi görünürüm. | Open Subtitles | سيدي كيركلاند.. أحياناً أبدو لطيفاً جداً بحق. |
| Artık böyle müzik yapmadıklarını söylesem çok mu yaşlı görünürüm? | Open Subtitles | أ أبدو كبيرة السن إذا قُلتُ بأنهم لم يصنعو موسيقى مثل هذه بعد الأن ؟ |
| Yoksa sabaha kadar uyuyamam ve yarın berbat görünürüm. Gerçekten bitkin. | Open Subtitles | و إلا سأصحو غداًً و سأبدو فظيعة سأكون حقاً منتفخة العنان |
| Sen de bana seni seviyorum demezsen aptal gibi görünürüm. | Open Subtitles | عليك أن تقول لي أنك تحبني أيضاً، وإلا سأبدو أحمقاً |
| Ne kadar saklanırsam, o kadar suçlu görünürüm. | Open Subtitles | كلما طالت مدة اختبائي كلما بدوت مذنبا أكثر |
| Her iki şekilde de yetersiz görünürüm ve o da yayımcı olur. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين، مصيري أن أبدو عاجزاً وهي تنال وظيفة الناشر |
| Okuduğumu söylersem daha zeki görünürüm. | Open Subtitles | ذلك سيجعلني أبدو متفوقا إن قلت أني أقرأ00 |
| İkincisi, bikini içinde senden daha iyi görünürüm. | Open Subtitles | و ثانيا ، أنا أبدو أفضل منك فى إرتداء البيكيني |
| Bir kere, öyle bir şey söylersem fahişe gibi görünürüm ve söyleyince de kendimi fahişe gibi hissederim. | Open Subtitles | أولاً ، هذه الجملة تجعلني أبدو كبائعة هوى وإذا قلتها سأشعر أنني بائعة هوى |
| Sizi şerife götürmezsem zayıf görünürüm. | Open Subtitles | لو لم أسلمكم جميعاً للشريف، فسوف أبدو أنني ضعيف |
| Ben beyazlar içinde muhteşem görünürüm. | Open Subtitles | لأنكَ تعرف أنني أبدو جميلاً باللباس الأبيض |
| Gözlük alsam olabilir aslında ha, acayip zeki görünürüm. | Open Subtitles | لربما يجدر بي ارتداء بعض النظارات، لكي أبدو عبقرية للغاية. |
| Elbette var, en iyisi de, şapkam olunca harika görünürüm. | Open Subtitles | هنالك آخرون بالتأكيد و الشيء الجيد هو أنني أبدو رائعا بقبعة |
| Devasa bir kucağım var ve fıçı göbekle de harika görünürüm. | Open Subtitles | لديّ حضنٌ كبير، و يصادف أنّي أبدو رائعاً عند وضع حزامٍ عريض. |
| Çok önemli bir durumsa iyi görünürüm konvoyda sen ve Vali Connally'nin yanında ilk önce neden ben laf yiyeyim ki? | Open Subtitles | إن كان من المهم جداً ان أبدو جيدة لماذا لا اتباهى في الموكب وانا معك ومع الحاكم كونالي؟ |
| Davayı yeniden açmak için bir neden yok. Aptal gibi görünürüm. | Open Subtitles | ليس عندى اساسات لفتح القضيه سأبدو مثل الاْبله |
| Konuyu Kanada fantezilerine döndürürsem çok mu kalpsiz görünürüm? - Hiç de değil. | Open Subtitles | هل سأبدو قاسية ، إذا عدنا إلى موضوع اعمال الجنس الكندية؟ |
| - Ispatla. Eğer yanılıyorsam, cinayet silahını bulamazsak o zaman bir ahmak gibi görünürüm. | Open Subtitles | إن كنتُ مخطئاً ولم نتمكن من إيجاد سلاح الجريمة فحينها سأبدو بمظهر المغفّل |
| Sarhoş arkadaşını arabaya götüren biri gibi görünürüm. | Open Subtitles | سأبدو كصديقٍ يقود صاحبه الثمل إلى سيّارته |
| - Hala güzel görünürüm. - Bunları hatırlar gibi oldum. - Hayır, yerinde olsam dokunmazdım. | Open Subtitles | قد بدوتى جيده فى هذا مازلت سأبدو جيده فيه أنا أشعر أننى كنت لأتذكر هذا |
| Ne kadar şişmanlarsan ben o kadar ince görünürüm. | Open Subtitles | كلما بدوت أضخم بدوت أنا أنحف |