| - Bir asteroitin arkasına ya da bir sürü zararsız kaya parçası gibi göründüğü için önem vermediğin enkaz sahasına saklanır. | Open Subtitles | خلف كويكب أو حقل حطام تتجاهله لأنه يبدو مثل باقة من الصخور الغير مؤذية |
| Komik göründüğü için büyük liglerde kimse onu umursamıyor. | Open Subtitles | لا يوجد نادي في الدوريات الكبيرة يهتم به لأنه يبدو غريبا |
| Havalı göründüğü için mi o silahı seçtin? | Open Subtitles | هل اخترت هذه البندقية لمظهرها الرائع؟ |
| Havalı göründüğü için mi o silahı seçtin? | Open Subtitles | هل اخترت هذه البندقية لمظهرها الرائع؟ |
| Öyle göründüğü için Dünya'nın düz olduğunu düşünmüştük. | TED | تعودنا على إن الأرض مسطحة لأنها تبدو كذلك |
| Yani onu elbiseyle güzel göründüğü için özlüyorsun ve bir şapka takmak istiyorsun ve meyve emmek. | Open Subtitles | ولكن سأفعل تشتاق إليها لأنها تبدو رائعة بفستان وأنت تود إرتداء قبعة رسمية |
| İkimizden birini seçmekte zorlanıyorsun gibi göründüğü için bunu hazırladım. | Open Subtitles | لقد جهزت هذا لانه يبدو انك تواجهين وقتاً صعباً لتختارى |
| Yüzü ile bir mayına basmış gibi göründüğü için bu hiç de kolay olmayacak. | Open Subtitles | وهذه لن تكون مهمه سهله, نظرا لانه يبدو وكأنه داس على لغم ارضي بوجه. |
| Duvak takacaksanız, havalı göründüğü için takın. | Open Subtitles | وان كنتنّ سترتدين وشاحاً فأرتدنه لأنه يبدو رائعاً |
| Senden daha iyi göründüğü için mi? | Open Subtitles | لأنه يبدو في حالة أفضل منك؟ |
| Biliyor musun Tom, Ellen Aim'i kurtarmanı, sahnede harika göründüğü için istemedim. | Open Subtitles | كلا "طوم" لم أطلب منك إنقاذ "آلين إيم" لأنها تبدو رائعة على المسرح |
| Böyle daha iyi göründüğü için bana şükretmeli. | Open Subtitles | يجب عليه تقديم الشكر لي لانه يبدو أفضل هكذا |