| Yaptığını gördüğüm şeyleri. | Open Subtitles | كل شئ رأيتك تقوم به |
| Yaptığını gördüğüm şeyleri. | Open Subtitles | كل شئ رأيتك تقوم به |
| Evde gördüğüm şeyleri bir insanın yapmış olması imkansız gibiydi. | Open Subtitles | الأشياء التي رأيتها في ذلك البيت بدت لاإنسانية |
| gördüğüm şeyleri görmüş olsaydın Abe, kaybettiklerimi kaybetseydin bunların ne kadar amaçsız olduğunu anlardın. | Open Subtitles | لو أنك رأيت الأشياء التي رأيتها أنا، آيب فقدت الأحباء الذين فقدتهم كنت ستفهم كيف أن كل ذلك لاطائل منه |
| gördüğüm şeyleri görmemişlerdi. | Open Subtitles | هم لم يروا الأشياء التي رأيتها |
| gördüğüm şeyleri sen de gördün. | Open Subtitles | لقد رأيت الأشياء التي أراها |
| Ben sadece gördüğüm şeyleri kopyaladım. | Open Subtitles | أنا أنسخ الأشياء التي رأيتها فقط |
| Eskiden gördüğüm şeyleri artık göremiyorum." | Open Subtitles | "الأشياء التي رأيتها لا يمكنني أن أراها بعد الآن". |
| Eskiden gördüğüm şeyleri artık göremiyorum." | Open Subtitles | "الأشياء التي رأيتها لا يمكنني أن أراها بعد الآن |
| Eskiden gördüğüm şeyleri artık göremiyorum." | Open Subtitles | "الأشياء التي رأيتها لا يمكنني أن أراها بعد الآن |
| Gerçekte öldüğü yeri görmem oradayken gördüğüm şeyleri hatırlamama yardımcı olur. | Open Subtitles | ربما أن أكون في نفس المكان ...الذي ماتت فيه سيساعدني على تذكر الأشياء التي رأيتها بشكلٍ أكثر وضوحًا |