| Fakat beynimizin primat alt kısmı kontrast oluşturan renkleri karıştırmadan görecektir. | TED | ولكن قسم دماغنا الرئيسي سيرى الألوان المختلفة دون خلط. |
| Tamam bak, aramızda bir şey olmadığını görecektir ve üzülecek bir şey olmadığından da iyi olacaktır, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعي، هو سيرى أن لا شيء بيننا ولا يوجد داعي له للقلق، وسيكون بخير،حسناً؟ |
| Her türlü kalkışmayı görecektir. Camlar da kurşun geçirmez. | Open Subtitles | سيرى أي حركة تحدث زجاج النوافذ مضاد للرصاص |
| Hayır. Eğer sigorta kartıma eklerseniz bunu görecektir. | Open Subtitles | لا، إذا عبأتيه في تأميني سيراها |
| Eğer şimdi harekete geçerse, maymunlar onu görecektir. | Open Subtitles | فإذا تحركت الآن سيراها قردة اللانغور |
| Her koşulda onu şehirden çıkartmalıyız. Biri seni görecektir. | Open Subtitles | مازال يتحتم علينا إخراجه عبر المدينة، قطعًا سيراك شخصُ ما. |
| Jüri emirleri uygulayan eski bir askeri görecektir. | Open Subtitles | المحلفون سوف يرون الجندي القديم في طريقه للقيادة |
| Başka türlü ilerleyemeyeceğimiz için sonunda benimle olacaktır ve en sonunda da gerçeği görecektir. | Open Subtitles | سيكون معي في النهاية لأن هذا هو السبيل الوحيد للتقدم وفي مرحلة ما سوف يرى ذلك |
| Tarih bunu, acımasız bir vahşilik olarak görecektir. | Open Subtitles | التاريخ سيرى الأمر كعنف بدون مشاعر |
| Aziz Peter'ın tahtından değerli bir zümre Napoli'nin bağımsızlığını kabul görecektir. | Open Subtitles | أي وريث مستحق لكرسي الكنيسة الكاثوليكية سيرى عدالة المطالب (باستقلال (نابولي |
| Birileri evinde boğuşma izlerini görecektir. | Open Subtitles | شخص ما سيرى آثار العراك في منزله |
| Savcı para meselesini sebep olarak görecektir. | Open Subtitles | سيرى المدعي العام أمر المال كدافع. |
| Adli tıp görevlileri yaralarının kendi kendine yapıldığını görecektir. | Open Subtitles | محقق الوفيات سيرى أن الجروح ذاتية |
| Eğer bir şey yapmaya kalkarsan biri görecektir. | Open Subtitles | إذا حاولتِ فعل شيء، سيرى أحدهم ذلك |
| - Bu karmaşada kanı kim görür ki? - Monk görecektir. | Open Subtitles | من سيرى الدماء في هذه الفوضى؟ |
| Bagajda bulguru görecektir. | Open Subtitles | سيرى الكسكس في الصندوق |
| - İnternete koyun. Milyon insan onu görecektir. | Open Subtitles | ضعيها علي الموقع، سيراها مليون شخص، |
| Bir gün baban da bunu görecektir. | Open Subtitles | و في يوم ما سيراها أباك |
| Böyle giderse sizi ancak ilk gecenizde görecektir. | Open Subtitles | بليلتكم الاولى هو سيراك للمرة الاولى |
| Jüri mirlere yürüyen eski bir askeri görecektir. | Open Subtitles | المحلفون سوف يرون الجندي القديم في طريقه للقيادة |
| Çünkü en son o korseler çıkaracaksındır ve prens köfte bacaklarını görecektir. | Open Subtitles | لانه في نهاية القصة ، سوف يقوم بنزعهم وعندها سوف يرى الأمير كل هذا |
| Ama efendim, gemiyi hareket ettirdiğimiz anda Ruskov radarından bizi görecektir. | Open Subtitles | لكن، سيدي، لحظة ,تحريك السفينة ريسكوف سيرانا على راداره |