| Artık herkes günlük görevlerine başlasın. | Open Subtitles | هل يمكننا جميعاً أن نبدأ مهام هذا اليوم، من فضلكم؟ |
| Everglades görevlerine artık bir son vermem gerek Horatio. | Open Subtitles | " علينا وقف المهمات في شقوق غابات " غليد " هوريشيو |
| Yeni bir işçi yetiştireceksin ve askerlik görevlerine geri döneceksin. | Open Subtitles | إنك سوف تقوم بتدريب عامل جديد و من ثم تعود إلى واجباتك العسكرية |
| Carter'ın bu hislerini görevlerine karıştıracağını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد كارتر تسمح لهذه المشاعر ان تتدخّل في واجباتها |
| Onlardan bunu istemek görevlerine fazladan 533 gün eklemek demek. | Open Subtitles | سيكون الأمر كما لو أننا نطلب منهم إضافة 533 يوم على مهمتهم |
| Biz ne zaman gizli savaş tatbikatı görevlerine gideriz ki? | Open Subtitles | كم غالبأ نحن نذهب بمهمات سرية؟ |
| Yönetim görevlerine devam edebilirsin ama ameliyat yapamazsın. | Open Subtitles | تستطيع القيام بواجباتك الإدارية، لكن لا يسمح إجراء عمليات. |
| görevlerine gerçekten bağlı olması dışında. | Open Subtitles | ما عدا أنه ينهمك كثيرًا في مهامه |
| Yoksa standart istihbarat görevlerine geri dönmek mi istersin? | Open Subtitles | مالم تفضل العودة إلى واجبات الإستخبارات القياسية ؟ |
| Başkanın donanmada ki uçuş görevlerine erişmiş olacaktı. | Open Subtitles | فهو سيخترق مهام البحرية التي كان الرئيس قائد الطائرة فيها |
| Gerçek saha görevlerine çıkabilmek için mezun olmayı istemiştim. | Open Subtitles | فقط أردت التخرج حتى أحصل على مهام في الميدان. |
| Bütün genlerimi hemşirelik görevlerine uygun hale getirdim. | Open Subtitles | لدي جينات لكل مهام الممرض |
| Saha görevlerine çıkmayacaksın. | Open Subtitles | أنتِ ممنوعة من المهمات العملية |
| İntihar görevlerine yardım etmem. | Open Subtitles | انا لا اساعد في المهمات الانتحارية |
| Umarım görevlerine dönmen fazla uzun sürmez. | Open Subtitles | آمل أنه ليس طويل جداً قبل أن تستكملي واجباتك |
| İlk Metodist'teki görevlerine dönersin, ya da disiplin cezası alıp, tayin edilirsin. | Open Subtitles | وتعود إلى واجباتك في "فيرست ميثدست"، أو أن تعاقب ويعاد تكليفك. |
| Soyluların görgü kurallarını ustalıkla uygulayan ve kendini görevlerine adayan biridir. | Open Subtitles | إنها سيّدة رائعة ذات منزلة رفيعة، و متفانية في واجباتها |
| Doğal görevlerine uymuyor. | Open Subtitles | بالطريقة التي يجب أن تقوم بها. لم تتوافق مع واجباتها الطبيعية. |
| Gözlerimi kapatıyorum ve görevlerine giderken hızla koşan vahşi Kazak'ları hayal ediyorum. | Open Subtitles | أغمض عيني... وأحلم كل تلك القوزاق وحشية... سباق على السهوب في مهمتهم وحشية. |
| Şu an gerçekleşiyor. görevlerine başladılar. | Open Subtitles | إنه يحدث فعلا لقد بدأوا مهمتهم |
| Dan, gizli narkotik görevlerine çıkıp duruyordu bizden uzaklaşıyordu. | Open Subtitles | دان) استمر بالقيام بمهمات) كشرطى متخفى مختفيا عنا |
| Burada kalıp görevlerine devam edeceksin. | Open Subtitles | أنتَ ستبقَ هُنا و تقوم بواجباتك |
| görevlerine devam etti. | Open Subtitles | استأنف مهامه. |
| Ben senin gibi bir aristokrat değilim... ama hala kadının görevlerine saygı duymalıyım. | Open Subtitles | لَستُوا أرستوقراطية، ..بينما أنتي. لَكنِّي يَجِبُ أَنْ ازال ان أَحترمُ واجبات إلمرأةِ. |
| Bu arada bizden Sektör Üç'te olanlar görevlerine devam edecek. | Open Subtitles | في الوقت نفسه ، نحن العاملين في القطاع الثالث ، سنقوم بتنفيذ مهامنا |