| Ve sanırım onların çoğu da buraya gelene dek hiç Alman görmemişlerdi. | Open Subtitles | وأفترض أنّ معظمهم لم يروا رجـل ألمـاني منذ أن جاؤوا إلـى هنـا |
| Gençlerdi ve böyle bir şeyi daha önce görmemişlerdi. Onları şu kadarcık suçlamıyorum. | Open Subtitles | لم يروا مثل هذه المعارك الشرسه من قبل وانا لا ألومهم على ما فعلوه |
| Kendilerine doğru patlayan böylesin güçlü, böylesine şiddetli bir gürültü hiç görmemişlerdi. | Open Subtitles | لم يروا مِثلَ تلكَ القوة الضاربَة تنهمرُ عليهِم |
| Birbirlerine mektup falan yazarlardı ama o zamandan beri birbirlerini görmemişlerdi. | Open Subtitles | كانوا يتراسلون بالرسائل لكنهم لم يروا بعضهم البعض منذاك |
| Çocukluklarından beri birbirlerini görmemişlerdi fakat sonra, Chad, Lyla'nın babasının Chad'in annesine yazdığı o mektupları buldu. | Open Subtitles | انهم لم يروا بعضهما منذ ان كانوا صغار ولكن بعد ذلك تشاد لقد وجد هذه |
| Hiç bir beyaz görmemişlerdi Hayatım tehlikedeydi, ama— -Merkezi aramalıyım. | Open Subtitles | لم يروا شخصا أبيض من قبل و حياتي ...كانت مهددة إلى أن |
| Gördüğüm şeyleri görmemişlerdi. | Open Subtitles | هم لم يروا الأشياء التي رأيتها |
| Aslına bakarsanız, daha hiçbir şey görmemişlerdi. | Open Subtitles | في الحقيقة ، لم يروا شيئاً لحد الآن |