| Bu sefer bir istisna yaparak esneklik gösterip isteğinizi yerine getireceğim. | Open Subtitles | هذه المرة, استثناء فقط علي أن أظهر بعض المرونة وأستجيب لطلبك | 
| Birkaç hafta süren kuşatmadan sonra Britanya Kraliçesi ve askerleri yüce gönüllük gösterip canlarını bağışlayan ve yeni fetihlere yelken açan Sezar'a teslim oldu. | Open Subtitles | بعد عدة أسابيع من الحصار ملكة بريطانيا وجنودها استسلموا للقيصر والذي أظهر شهامة منقطعة النظير وقرر الحفاظ على حياتهم | 
| Bana bişeyler gösterip duruyor ama neden bilmiyorum | Open Subtitles | تستمر فى إظهار اشياء لى و انا لا اعرف لماذا | 
| Evet. Bizi gösterip gülmelerinden sıkılmaya başladım artik. | Open Subtitles | نعم, لقد تعبت من روئيتهم يشيرون علينا ويضحكون | 
| Sabah müsamaha gösterip gece canımızı dişimize takmak bizim doğamızda var... | Open Subtitles | انهش النهار لحمًا وابصق الليل عظمًا*، *سأحيا حياتي بطريقتي | 
| İblislerin cesedini gösterip, onların suçu olduğunu mu? | Open Subtitles | أريهم جثث الشياطين وأخبرهم بأنهم من فعلوا ذلك | 
| Rozetini gösterip, sarhoş hâlde uygunsuz davrandıkları için tutuklayabilirdin. | Open Subtitles | كنت تستطيع اظهار شارتك وتقوم باعتقالهما بتهمة الشرب واعمال الشغب | 
| Oğluma gösterip , sarılıp ağlayabileceğim bir sebebim olurdu en azından .bak bu senin babamdı diyebileceğim.. | Open Subtitles | لكى يكون عندى شئ أبكى أمامه.. ، شئ أريه لأبنى. لكى أخبره أن هذا والدك. | 
| Biri beni ölmüş gibi gösterip yıllarca ondan mı sakladı? | Open Subtitles | ماذا ؟ هل زيف شخصاً ما أمر وفاتي وأخفاني عنها طوال تلك السنوات ؟ | 
| Beni kat be kat aşsa da, biraz cesaret gösterip bildiğim en iyi numarayı çekmeye karar verdim. | Open Subtitles | بالرغم من أنها أرادت الخروج من المنظمة، قررت أن أظهر بعض الشجاعة وألقي بأسلس ضربة عرفتها. | 
| Birkaç hafta süren kuşatmadan sonra Britanya Kraliçesi ve askerleri cömertlik gösterip hayatlarını bağışlayan ve yeni fetihlere yelken açan Sezar'a teslim oldu. | Open Subtitles | بعد عدة أسابيع من الحصار ملكة بريطانيا وجنودها استسلموا للقيصر والذي أظهر شهامة منقطعة النظير وقرر الحفاظ على حياتهم | 
| Okuldan ders alan her öğrenci kimliğini gösterip anahtar alabilir. | Open Subtitles | أي طالب يمكنه الحصول على مفتاح طالماً أظهر بطاقة الطالب الخاصه به و كان مسجلاً بصف حالياً | 
| Neden ben sadece rozeti gösterip sorular soramıyorum? | Open Subtitles | لماذا لا يمكننا أن أظهر الإشارة و أسأل الأسئلة؟ | 
| Bazen bunu tuhaf bir biçimde gösterip garip davranıyorlar ama... | Open Subtitles | طريقتهم غريبة في إظهار ذلك إنهم يتصرفون بغرابة وقد يجرحون مشاعر بعضهم البعض | 
| Belki de şimdi sen de biraz iyi niyet gösterip prensliğin sorumluluklarını daha ciddiye alırsın. | Open Subtitles | ربما عليك الآن إظهار حسن النية من طرفك وأن تأخذ مسؤولياتك كأمير على محمل الجد | 
| Çamaşır ipini bize fünye kablosu gibi gösterip kandırmaya çalışmış. | Open Subtitles | كان يحاول إظهار حبل الغسيل على أنه حبل متفجرات | 
| Yabancıların, sırf görünüşünüz yüzünden sizi parmakla gösterip, pişmiş kelle gibi gülmesinin ne demek olduğunu bilemezsiniz. | Open Subtitles | لا تعرف الشعور حينما يشيرون الناس عليك ويضحكون بسبب منظرك | 
| Sabahtan beri insanlar beni gösterip gülüyorlar. | Open Subtitles | فالجميع كانوا يشيرون إلي و يضحكون علي منذ الصباح | 
| Sabah müsamaha gösterip gece canımızı dişimize takmak bizim doğamızda var... | Open Subtitles | انهش النهار لحمًا وابصق الليل عظمًا*، *سأحيا حياتي بطريقتي | 
| Sadece bir kapı açıp hastaya sorununu gösterip bir kurbağa gibi kenarda durmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد فقط أن أفتح الباب للمرضي و أريهم مرضه و هو جاثم مثل ضفدع الطين | 
| Ulusal Sağlık Kartı'nızı gösterip, kah tahlili ve kısa bir fizik muayene yaptırmanız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب اظهار بطاقتك الصحية الوطنية واجراء فحص الدم واختبار بسيط للحالة النفسية | 
| Ona bazı şeyler gösterip Kış'la tanıştıracaktım. | Open Subtitles | كنت اود ان أريه أشياء وان أأخذه لرؤية وينتر | 
| Biri beni ölmüş gibi gösterip yıllarca ondan mı sakladı? | Open Subtitles | ماذا ؟ هل زيف شخصاً ما أمر وفاتي وأخفاني عنها طوال تلك السنوات ؟ |