ÖAB o metni yanlış okuyorsa beni göz altına alacaklardır bu da SD-6'daki kimliğimi ortaya çıkartır. | Open Subtitles | اذا اساءت الـ دى اس ار قراءة هذا سيضعونى رهن الاعتقال والذى سيكشف غطائى فى الـ إس دي |
Erkek arkadaşınız hakkında bir kaç sorumuz olacak. göz altına alınmadınız. | Open Subtitles | لدينا بضعة أسئلة بخصوص حبيبك لستِ رهن الاعتقال |
Şüpheli göz altına alındı, sabit diskler sağlam. Bir sürü kaçak mal var | Open Subtitles | ، المشتبه رهن الإعتقال ، القرص الصلب سليم الكثير من البضاعة المهربة |
göz altına alınana kadar, tatiline devam et. | Open Subtitles | الذهاب في إجازة ، الرحيل تحت المراقبة القضائية |
Eşinizin ifadesine dayanarak Amit ve Wasim'i göz altına aldık. | Open Subtitles | لقد اتخذنا اميت ووسيم في الحجز استنادا إلى بيان زوجتك. |
- Bay Enright! Tek kelime daha ederseniz sizi bizzat göz altına alırım. | Open Subtitles | كلمة أخرى منك، سأضعك في الحبس بنفسي. |
"Bu sebepten göz altına alınmıştır." | Open Subtitles | لذلك لقد وضعته قيد الاعتقال هذه المحاكمة والحكم الناجم |
Prensin yerini tespit ettik, ve onu göz altına aldık. | Open Subtitles | لقد حددنا مكان الامير وجعناه رهن الاعتقال |
Bir şüpheliyi göz altına aldık. | Open Subtitles | لدينا مشتبه به رهن الاعتقال |
Bayan Shaw, endişenizi paylaşıyoruz ama adamımızı göz altına aldığımıza dair oldukça güvende hissediyoruz. | Open Subtitles | آنسة (شو)، نشاطرك مخاوفك، لكنّنا واثقون من أن مجرمنا المنشود رهن الاعتقال. |
göz altına alındın. | Open Subtitles | انت رهن الاعتقال. |
Şüpheli göz altına alındı, sabit diskler bozulmadan ele geçirildi. | Open Subtitles | المشتبه رهن الإعتقال ، القرص الصلب سليم الكثير من البضاعة المهربة |
Vatana ihanet suçu ile sizi göz altına alıyorum. | Open Subtitles | وأضعك رهن الإعتقال بتهمة الخيانة العُظمى |
Suçlu olsam bile beni göz altına almak önceden hazırlanmış cinayetleri önlemeyecek. | Open Subtitles | حتى إذا أنا مذنبة، وضعي رهن الإعتقال لن يمنع أي جرائم قتل أُعدت للتنفيذ مسبقاً. |
CTU'da beni göz altına aldığında dışarıya sigara içmek için çıkmıyordum. | Open Subtitles | -نعم, يمكنك كنت محقاً, عندما كنا فى الوحدة, عندما وضعتنى تحت المراقبة. لم أكن سأخرج لأدخن سيجارة |
Sadece göz altına alındık. | Open Subtitles | وضعنا تحت المراقبة فقط |
Bazı nedenlerle göz altına aldığımız masum bir adamla kaldık. | Open Subtitles | ما نحن مع اليسار هو رجل بريء ، الذين لسبب ما ، لقد اتخذنا في الحجز. |
Kontrol, bir tane kaybımız var. Dört tanesini göz altına aldık. | Open Subtitles | إلى مركز القيادة، لدينا حالة إصابة وأربعة ناجين في الحجز |
Seni göz altına alıyoruz. | Open Subtitles | سنضعك في الحبس |
göz altına alınıyorsunuz. | Open Subtitles | انت قيد الاعتقال |
İzinsiz araç almak ve tutuklanmaya karşı koymaktan göz altına alınmışsın. | Open Subtitles | لقد تم اعتقالك لأنَّكَ كُنتَ بداخل مركبة آلية أُخِذَت دونَ موافقة, ومقاومة إعتقال |