| Bu gece yalnız uçuyorum. Gözcü adamım bugün rehabilitasyonda. Zor aslında. | Open Subtitles | أعمل بمفردي الليلة المراقب الذي يصحبني ذهب إلى مركز لإعادة التأهيل |
| Benim Gözcü adamım olmak ister misin? | Open Subtitles | ألديك أية رغبة في أن تصبحي المراقب الخاص بي؟ |
| Gözcü Kulesi, Bialian Çölü'nde büyük bir güç dalgalanması saptadı. | Open Subtitles | لقد رصدت أبراج المراقبة إنبعاث كثيف للطاقة فى صحراء بيالين |
| "Gözcü" adını verdiğimiz adam hakkında bildiklerini anlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | يجب أن تخبرني بما تعرفه عن الرّجل الذي نطلق عليه "الملاحظ." |
| Kuleye de bir Gözcü. Belki silahlı bir adam. Bunlar işi halleder. | Open Subtitles | وعليك مراقبة ذلك البرج ربما قناص يعتنى بذلك |
| 4 kilometre ileriye bir Gözcü diktim. | Open Subtitles | لـقد وضـعت مراقب هـناك يبعد بحـوالي 4 كيـلومترات |
| - Bir Gözcü bataklığın batısında bir asi kampı görmüş. | Open Subtitles | الكشافة يجلبون الاخبار من معسكر المتمردين غرب الأهوار. |
| Ama bir banka Bir Gözcü, bir şöför. | Open Subtitles | لكن البنك تحتاج لمن يراقب الجو، سائق يهرب بكم |
| - Gözcü Beş. Laverne, orada mısın? | Open Subtitles | - نقطة تفتيش خمسة لافيرن، هَلْ أنت هناك؟ |
| Sonraki sabah Gözcü bağırır "10 korsan gemisi! | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي صرخات المراقب عشرة سفن للقراصنة |
| Peki ya başımdaki ödül? Gözcü bilseydi vakit kaybetmeden beni Kırmızı Urbalılar'a teslim ederdi. | Open Subtitles | لو علم المراقب بالامر سيهرع للجيش الانكليزي بلمح البصر |
| Ne Gözcü ne de Kırmızı Urbalılar için hiçbir değeri yoktu. | Open Subtitles | لايستحقه المراقب ولا حتى الجيش الانكليزي |
| Herşey bitene kadar, Gözcü dışarıda. | Open Subtitles | ، المراقبة بالخارج سوف أبقيها حتى ينتهي الأمر |
| Merhaba. "Gözcü Kulesi" kitabından almak ister misiniz? | Open Subtitles | مرحباً ، هل تُريد نُسخة من برج المراقبة ؟ |
| Hey, sanırım Gözcü hakkında bir ipucu bulduk. | Open Subtitles | أعتقد أنّ لدينا خيطاً دليلاً عن "الملاحظ." |
| Gözcü'nün otelde olduğuna dair gelen ihbar aynı otelden gelmiş. | Open Subtitles | المعلومة التي أتتنا بشأن وجود "الملاحظ" بذلك الفندق، أتت من أحد هوتف الفندق. |
| 4 Gözcü kulesi var ,4 de nöbetçi Burada ve burada... | Open Subtitles | هناك أربعة أبراجِ مراقبة فيها أربعة حراسِ هنا .. |
| Anlaşmayı biliyorsun burada bir Gözcü olarak bulunuyorsun. | Open Subtitles | تعرف الإتفاقية، أنت هنا بمثابة مراقب |
| 5 dakika Gözcü timi 5 dakika, | Open Subtitles | خمس دقائق فريق الكشافة ، خمس دقائق |
| Diğerleri uyurken birimiz Gözcü olarak kalsak iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب أن يظل أحدنا يراقب بينما ينام الآخرون |
| Gözcü Bir. | Open Subtitles | نقطة تفتيش واحد. |
| Çocuk Gözcü ile alakalı bir şeyler söyledin. | Open Subtitles | ذكرتما شيئاً عن طفلٍ ملاحظ. |
| BM Koruma Gücü, sayısını arttırıyor. Daha fazla Gözcü koyuyorlar bölgeye. | Open Subtitles | قوة الأمم المتحدة يتزايد وجودهم أنهم يضعون مراقبين أكثر على الارض. |
| Ama daha çocuk bir Gözcü'ye dair bir şey gören olmamış. | Open Subtitles | لكن حتى الآن، لا أحد قد رأى أو سمع أيّ شيءٍ عن طفل مُلاحظ. |
| bizim Gözcü Birliği'ne katılmamızı istemiyor gibisin. | Open Subtitles | يبدو أنّكِ لا تُريدين أن ننضم إلى فَيلق الإستطلاع |
| Gözcü ilk iki arabanın ortasında konvoyu durdurur. | Open Subtitles | وكذلك المراقبين , لقد قرر التوقف بين السيارتين |
| Önce bir Gözcü gönder. | Open Subtitles | أرسلي كشاف أولاً |
| Bunların arkasında bir Gözcü olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أتشير إلى أنّ ملاحظاً يقف وراء هذا بطريقةٍ ما؟ |