| Burası Emery'nin evde saklanması için panik odası olarak güçlendirilmiş çalışma odası. | Open Subtitles | هذا هو المكتب, الذي يمكن استخدامه كغرفة مغلقة محصنة عندما يحتاج إيمري أن يكون مختبئاً داخل المنزل. |
| Hayır, beni bulamayacaklar, çünkü çok iyi kamufle olmuş... güçlendirilmiş, Bergen-geçirmez sığınağımda olacağım. | Open Subtitles | لا إنهم لن يجدوني أنا لأنني سأكون في غرفة تحت الأرض ,مخفية تماما ,محصنة,و ضد البيرجنز |
| 64 santimlik güçlendirilmiş granit taş bu, öyle değil mi? | Open Subtitles | إنه محصن بـ25 بوصة من الغرانيت والبناء، أليس كذلك؟ |
| Gezza Mott'un bölgesi bu ulustaki en güçlendirilmiş mekan. | Open Subtitles | مجمع (غيزا موت) الآن هو أكثر مكان محصن في البلاد |
| Bu bir Volvo, Vuk, güçlendirilmiş çelikten yapılma. | Open Subtitles | إنها سيارة فولفو ومصنوعة من الفولاذ المقوي |
| 8 santim güçlendirilmiş çelik.. | Open Subtitles | ثلاث بوصات من الحديد المسلح لـ حماية ابنتك |
| Seni zapt etmek için güçlendirilmiş çelik sandalye de var. Ve bir de... | Open Subtitles | و ثمّة كرسيّ مُعزز بالأصفاد الحديدية وما إلى ذلك |
| Duvar çelikle güçlendirilmiş. | Open Subtitles | الحائط نفسه معزّز بألياف فولاذيّة |
| Gemi çapa zincirlerini tutmak için güçlendirilmiş iç oda. | Open Subtitles | غرفة ذاتية و محصنة و محتواة لأيواء سلسلة المرساة في اي سفينة |
| İstasyonun o tarafı, meteorlara karşı güçlendirilmiş. | Open Subtitles | فهذه الجهة من المحطة محصنة ضد النيازك |
| Ama güçlendirilmiş her yerin zayıf noktası vardır. | Open Subtitles | حسنا، كل منطقة محصنة لها نقطة ضعف |
| - bifidobacterium infantis ile güçlendirilmiş. | Open Subtitles | محصنة بالبكتيريا الطفلية |
| güçlendirilmiş kapıları var. | Open Subtitles | تلكَ الغرفة محصنة |
| Kuzey taraftaki kapı güçlendirilmiş. | Open Subtitles | باب الجهة الشمالية محصن |
| Kapı güçlendirilmiş. | Open Subtitles | باب محصن. |
| Titanyum kaplı zırh, çift kat güçlendirilmiş çelik lastikler. | Open Subtitles | درع مطلي بالتيتانيوم، وإطارات ثنائية الفولاذ |
| Bence onlar iki ton güçlendirilmiş çelikten yapılmışlar, kardeşim. | Open Subtitles | أظن ان ديدنهم يزن طُنّين من الفولاذ المسلح, يا أخي |
| İş planına göre etrafı 90 santim çelikle kaplı, ayrıca betonla güçlendirilmiş. | Open Subtitles | ووفقاً لوثيقة العمل، تلك المجمّدة تحتوي على 36 بوصة من الفولاز المسلح لحمايتها. |
| Bu güçlendirilmiş Bethlehem çeliği. Her türlü kaçış çabası nafiledir. | Open Subtitles | إنه مُعزز بحديد من (بيت لحم) لا جدوى من أي هروب. |
| güçlendirilmiş çelik duvarları var. | Open Subtitles | لها حائط فولاذي معزّز |