| Bu itiraf etmek istediğin başka günahları da beraberinde getiriyor mu? | Open Subtitles | هل سيجلب هذا المزيد من الخطايا التي قد تعترفين بها ؟ |
| - Bir adamın günahları kendini ilgilendirir. - Öyle mi? | Open Subtitles | ـ ذنوب الرجل هي شأنه الخاص ـ هل تلك حقيقة؟ |
| Haftada bir günah çıkarıyor olabilirsin, ama Büro günahları affetmez. | Open Subtitles | ربما تقوم بالأعتراف مرة بالأسبوع ولكن مكتبنا لا يغفر الذنوب |
| Çünkü günahları dürüst birer vatandaş olmalarını engelliyor. | Open Subtitles | لأن خطاياهم تمنعهم من أن يصبحوا مواطنين شرفاء مرة أخرى |
| Biri öldükten sonra onun üzerindeki günahları alır böylece ölenler huzur içinde yatabilirler. | Open Subtitles | عندما يموت الشخص منا يقوم بتحمل خطاياه عنه ويرقد الميت في سلام |
| Ölümü hak ettikleri günahları da budur. | Open Subtitles | وهذه هي الخطيئة التي لأنهم يستحقون الموت. |
| "Ama insanlar günahları üzerine doğan çocuklarını ziyaret ettiğinde nasıl karşılık verilecekti?" | Open Subtitles | "لكن عندما يفتش الرجل عن ذنوبه تجاه أطفاله" "كيف ينبغي أن يجازى؟" |
| Şeytan da tanrısal tavırlar takınır benim gibi en kara günahları işleyeceği zaman. | Open Subtitles | عندما ترتدي الشياطين ثوب الخطايا الاسود صوروها بصور سماوية كما افعل الآن |
| Bu kadar çabuk taraf değiştirebilen birine Ve farkında bile olmadan, biri hariç Diğer tüm ölümcül günahları işleyen. | Open Subtitles | شخص يخون رفاقه بسرعة.. وشخص دون أن يدرك ارتكب جميع الخطايا السبع ما عدا خطيئة واحدة. |
| Size ve diğerlerine günahları bağışlansın diye verildi. | Open Subtitles | الذى يسفك عنكم و عن كثيرين يعطى لمغفرة الخطايا |
| - Bir adamın günahları kendini ilgilendirir. - Öyle mi? | Open Subtitles | ـ ذنوب الرجل هي شأنه الخاص ـ هل تلك حقيقة؟ |
| İnsanların tüm günahları için... kurban edile oğlunun tüm günahlarını alıyor musun? | Open Subtitles | لذا، أنت تخلي مسؤوليتك عن غبنك.. الذي ضحى بحياته لأجل ذنوب الناس؟ |
| Yeterince derine inersen hepimizin günahları vardır. | Open Subtitles | ان وصلت لأعماق اي منا فكلنا لدينا ذنوب, بما فيهم ريد |
| İnanılır gibi değil! Peder, biliyorum ki bu günahları çıkarmak gerek ama çok güzeldiler! | Open Subtitles | أبتي، أعلم أن هذه الذنوب يجب أن نعترف بها |
| Bütün günahları benimle öbür dünyaya götürüyorum. | Open Subtitles | أنا سَآخذُ كُلّ الذنوب إلى العالمِ الآخرِ. |
| Burası ruhların düşünceye daldığı ve günahları için tövbe ettiği köydür. | Open Subtitles | انها القرية حيث الارواح تقوم بالتأمل ويتوبوا عن خطاياهم |
| 0 kapıdan kimseyi geri çevirmeyiz, geçmiş günahları ne olursa olsun. | Open Subtitles | حقاً ينبغي أن تشكر الله ، فنحن لا نغلق بوابتنا أما أحد، مهما كانت خطاياهم الماضية |
| Ama Umutlu İsa'nın tüm günahları affettiğini hatırladı. Tüm günahları gidecekti ve yeni bir insan olacaktı! | Open Subtitles | لكن تذكر الراجي أن يسوع جعل كل الأشياء جديدة وأن خطاياه قد غسّلها وعرف أنه خليقة جديدة |
| Ayrıca tüm günahları okuyun ve işlediğiniz günahları işaretleyin. | Open Subtitles | وعندما نقرأ قائمة الخطايا، يمكنك وضع إشارة بجانب الخطيئة التي ارتكبتِها |
| Ama eğer kişi küçük bir çocuksa, günahları için bir ceza olamaz. | Open Subtitles | لكن لو كان الشخص المريض طفل صغير لا يمكن أن يكون عقوبة بسبب ذنوبه |
| Ve evlediğin vakit de olay günahları saklamaktır artık. | Open Subtitles | ثم حالما تكون متزوجاً, يكون الأمر متعلق بإخفاء خطاياك |
| Babasının günahları için oğlunu suçlayamazsın. Yaptığım bu değil. | Open Subtitles | لا يمكن أن تعاقب الابن بسبب آثام أبيه. |
| günahları yüzünden tanrı tarafından lanetlenen ve sonsuza dek siki tutacak olan! | Open Subtitles | بشريّ فقير ملعون بواسطة الآلهة، بسبب خطاياها مُدمّرٌ تماما وهالك، حتى نهاية الزمان |
| Dualar seni korur. Unutma: İblis bütün günahları bilir. | Open Subtitles | انها الخلاص الوحيد، تذكر هذا تعرفك، تعرف كل ذنوبك |
| Önemli olan günahları için sevdiklerimizi affetmemiz. Sorun bu. | Open Subtitles | ومن المهم أن نغفر لأحبائنا عن آثامهم هذه هي المشكلة |
| Diz çöküp, üstümdeki günahları bir bir dökmemi istemeyecekler mi? | Open Subtitles | جاثية على ركبتي,و أنا أتلو الآثام التي تسببت بها و أنا على ظهري؟ |
| Bu kadın günahları, şehvet günahları, Tanrı'ya karşı işlediği günahları, hem ölümcül hem de ezeli günahları nedeniyle suçludur, haddi zatında Salem'da bulunmaya hiç hakkı yoktur. | Open Subtitles | هيا مذنبة بخطيئة، بخطيئة الجسد خطايا ضد الآله، وضد الفانين والمخلدين وبنائًا علي هذا، هي لا تستحق "مكانًا في بلدة "سايلم |
| Günahlarına izin veren o adamın korumasına girdiklerinde her türlü desteği almış Yahudilerin günahları bunlar. | Open Subtitles | إنها ذنوب اليهود الذين يحظون بالفائدة ،بينما يلتجؤون تحت حماية ذلك الرجل .الذي يسمح بجميع ذنوبهم |