| Gürleyen haykırışlarınız ve çığlıklarınızla çıplak elleriyle canlıları lime lime edişinizle. | Open Subtitles | من صوت الرعد والصيحات لتمزيقهن المخلوقات إرباً إربا بأيديهن العارية |
| Gürleyen göğüs, Bu tam da benim korktuğum şey. | Open Subtitles | الرعد الصدري، هذا تماماً كان مخافي |
| Gürleyen Tavuklar mücadelede! | Open Subtitles | الرعد الدجاج الكفاح من أجل أن دبوس! |
| Gürleyen Davulumsu. Bu yalnız ejderha deniz mağaraları ve gelgit havuzlarında yaşar. | Open Subtitles | الـ(ثاندردروم)، يتواجد هذا التنين المنعزل بالكهوف والبرك البحرية الشاطئية |
| Korkutulduğu zaman, Gürleyen Davulumsu çıkardığı sarsıcı ses ile yakın mesafedeki bir insanı öldürebilir. | Open Subtitles | حين يبدأ، يطلق الـ(ثاندردروم) صوتاً قوياً يستطيع قتل أي انسان قريب منه |
| ♪ Oh ♪ Bu erkekler için bir Gürleyen sistemli ♪ | Open Subtitles | * هذه الأغنية مهداة إلى جميع الشباب الذين يملكون نظام مزدهر * |
| Bu Gürleyen bir pazar. | Open Subtitles | إنه سوق مزدهر |
| Çünkü Gürleyen Koşucu'ya kaçak olarak bineceğiz ve yolculuğumuz sırasında yeteneklerine ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | لأننا سوف نتسلل على متن سفينة الرعد... -وسنكون بحاجة إلى موهبتك في رحلتنا . |