| Bir işçi sınıfı caniden çok, güvenlik görevlisini oynayacağın konusunda anlaştığımızı düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أننا إتفقنا أنك ستمثل دور حارس الأمن بمزيد من الحصص التحضيرية |
| Sadece orda bir güvenlik görevlisini vurduklarını biliyorum. | Open Subtitles | لا، كل ما أعرفه أنهم أطلقوا النار على حارس الأمن وجرحوه في مشهد الجريمة |
| güvenlik görevlisini kovarken, başka kimi soktuğunu sordum. | Open Subtitles | قبل أن أفصل حارس الأمن سألته عن من نركه يدخل هذه الكهوف |
| Tıpkı dün gece bir güvenlik görevlisini vururken taktığın gibi. | Open Subtitles | مثل الذي كنتِ ترتديه عندما أطلقتِ النار على حارس أمن. |
| Aramaya devam edin, binadaki her güvenlik görevlisini istiyorum. | Open Subtitles | استمروا في البحث، أريد عشريناً على كل حارس أمن في المبنى |
| O zaman içeri girip güvenlik görevlisini öldürdüler ve bir yumurta yiyen robot çaldılar. | Open Subtitles | حسناً, لقد اقتحموا المكان قاموا بقتل حارس الامن وسرقوا الربوت الذى يأكل البيض |
| güvenlik görevlisini getir. | Open Subtitles | أجلبوا رجل الأمن |
| Binanın, güvenlik görevlisini duygulandırdığını görebiliyordum ve bu mimarinin insanı duygulandırma kapasitesi vardı. | TED | لقد استطعت أن أرى أن الحارس الأمني قد تأثر بهذا المبنى وأن تلك الهندسة لها تلك القدرة على تحريك المشاعر |
| güvenlik görevlisini buraya alabilirmiyiz? Şunlara bak. | Open Subtitles | أيمكننا الحصول على حارس الأمن هنا، رجاءً؟ |
| Evin yakınlarında güvenlik görevlisini gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت حارس الأمن في أي مكان قريب من المنزل؟ جايسون: |
| O çifti ya da güvenlik görevlisini öldürmen gerekmiyordu. | Open Subtitles | لم يكن عليك قتل ذلك الزوج أو حارس الأمن ذاك |
| Silaha ihtiyacı olduğundan güvenlik görevlisini öldürdü. | Open Subtitles | وإحتاج الى سلاح لذا قام بقتل حارس الأمن المسلح |
| Evet ama onu bulursak güvenlik görevlisini kimin öldürdüğünü de bulmuş oluruz. | Open Subtitles | أجل ، لكن إذا وجدنا الحاوية فستجدين من قتل حارس الأمن إنه موقف مُربح للطرفين |
| Katil, güvenlik görevlisini boğarken bir tür bileklik takmış olmalı. | Open Subtitles | لابُد أن القاتل كان يرتدي سواراً من نوع ما عندما قام بخنق حارس الأمن حتى الموت |
| O yüzden de kendi hareket edip depoyu soymuş ve güvenlik görevlisini öldürmüş. | Open Subtitles | ، لذا تصرف بطريقته الخاصة سرق المخزن وقتل حارس الأمن |
| Genelev müşterilerini hizada tutan bir güvenlik görevlisini canlandırmamı istiyorlar. - Güzel. | Open Subtitles | يريدوننى أن ألعب دور حارس أمن يحفظ طابور الرجال |
| - Yani bir güvenlik görevlisini ölürüp sis perdesi olarak telefonları çaldılar. | Open Subtitles | حارس أمن و سرقوا مجموعة من الهواتف الذكية حتى |
| Maymun neredeyse bir güvenlik görevlisini öldürüyormuş. | Open Subtitles | هذا القرد على مايبدو قد قتل حارس أمن. |
| Bir adam kumarhane soyuyor, bir güvenlik görevlisini vuruyor ve motosikletle kaçıyor ama bir böcek yüzünden mi ölüyor? | Open Subtitles | شخص سرق كازينو , اطلق النار على حارس الامن وذهب راكباً دراجة نارية و قُتل بواسطة حشرة ؟ |
| Benton Farland'ın güvenlik görevlisini öldürdüğü ofise gitmesinin tesadüf olmadığını onayladım, çünkü Andy Farland'ın terapisti Dr. Pelman orada çalışıyormuş. | Open Subtitles | تأكدت بأن ذلك لم يكن عشوائي بأن (بينتون فارلاند) ظهر بذلك المكتب حيث قُتِل رجل الأمن |
| Ne düşündüğünüzü bilmiyorum ama güvenlik görevlisini ben öldürmedim. | Open Subtitles | أنظر , أنا لا أعرف بماذا تفكر لكنني لم اقتل الحارس الأمني |
| Bir güvenlik görevlisini azıcık ısırıyorsun ve sana bir suçluymuşsun gibi davranıyorlar. | Open Subtitles | تعض واحد من حراس الامن ومن ثم يعاملونك وكأنك مجرم |