| Destek olsun diye ve çok Güzel kıyafetler giyebilsin diye. | Open Subtitles | من أجل الدعم المعنوي وكذلك يمكن تجهيز ملابس جميلة له. |
| Ve ne zaman ruj sürüp, Güzel kıyafetler giysem... kendimi nesneleştiriyorum. | Open Subtitles | وفي أيّ وقتٍ أضع أحمر الشفاه وأرتدي ملابس جميلة ، فأنا أجسّد نفسي |
| - Evet. - Güzel kıyafetler giymek te cabası. | Open Subtitles | نعم- ترتدي ملابس جميلة وتسكر طوال اليوم- |
| Öyle görünüyor ki, sizi memnun eden şeyler, sadece Güzel kıyafetler giymek ve dans. | Open Subtitles | إن سعادتك، كما يبدو، تكمن في أن لاتفعلي شيئا سوى ارتداء الملابس الجميلة والرقص |
| Güzel kıyafetler insanlara cesaret ve güven verir. | Open Subtitles | الملابس الجميلة تمنح الناس الجرأة و الثقة. |
| Güzel kıyafetler almayı sevmiyorum diyemem. | Open Subtitles | ولكن لا أنكر أنني لا أحب شراء الملابس الجميلة |
| Güzel kıyafetler. Gerçekten. | Open Subtitles | يا لها من ملابس جميلة |
| Güzel kıyafetler giy. | Open Subtitles | ارتدي ملابس جميلة |
| Güzel kıyafetler. Güzel mobilyalar. | Open Subtitles | ملابس جميلة مفروشات جميلة |
| Ama Güzel kıyafetler almak istiyorum. | Open Subtitles | ولكنّي أريد شراء ملابس جميلة |
| Güzel kıyafetler alabilirim. | Open Subtitles | أشتري لنفسي ملابس جميلة. |
| Bununla, oğlum için Güzel kıyafetler alacağım, yıllarca giyecek. | Open Subtitles | سأشتري لإبني بعض الملابس الجميلة حقاً |
| James bana Güzel kıyafetler, ayakkabılar ve bir elmas kolye aldı. | Open Subtitles | اشترى لي (جايمس) بعض الملابس الجميلة والأحذية و عقد ألماسي |